Pazartesi, Temmuz 06, 2009

Lokma Cafe

Dün akşam Bebek tarafına gitme düşüncesi ile dışarı çıktık, ikinci köprüden Baltalimanı'na girdik ve sahile indik. Nerede otursak diye bakınırken Rumeli Hisarı'nda çok hoş bir yere rastladık. Eski Ali Baba' nın yerine açılan Lokma Cafe hem çay-kahve içilebilecek hem de yemek yenebilecek bir yer.


Önce dışarı oturduk, biraz dekorasyonu inceledim. Açıkçası belli bir akıma bağlı kalmadan her türlü malzemeyi (ahşap, ferforje, plastik gibi) bir araya getirerek uyumsuzluktan uyum yaratılmış. Ferforje sandalyeler ahşap masalarla, ahşap sandalyeler ferforje ayaklı masalarla birleştirilmiş; ağaç kovuğundan koltuk ve ferforje salıncak gibi değişik mobilyalar kullanılmış. Bir de en çok hoşuma giden bir markaya veya tasarıma bağlı kalınmamış; Ikea' dan da koltuklar var, Philippe Starck' ın pleksi glass sandalyeleri de. Genel olarak kullanılan açık renkler ve doğal ahşaplar oldukça sıcak bir hava katmış.



Manzarayı daha iyi görebilmek için üst tarafa geçtik, yemeğimizi orada yedik. Üst taraf kışın kapanabilecek şekilde yapılmış, yer döşemesinde ise bana eski karo mozaikleri anımsatan bir döşeme yapılmış. Tabi karo mozaik kullanılmamış onun yerine karo görünümlü linolium (bir çeşit pvc) kaplama tercih edilmiş. Temizliğinin kolaylığı ve görüntüsünün nostaljikliği açısından çok da doğru bir seçim olmuş bence.


Yemeklere gelirsek, bir cafede seçebileceğiniz gibi yemekler var. Oldukça zengin kahvaltı menüsü (mutlaka bir pazar sabahı tekrar gitmek gerek) makarnalar, pideler ve ana yemekler yer alıyor. Masadaki herkes gibi ben de Fajita tercih ettim. Fajita çok sevdiğim bir yemek olmasına rağmen bazı yerlerde yediğimde bana çok ağır geliyor, sebebi de sanırım biber ve soğanların az pişmiş olarak gelmesi. Bu sefer bilerek soğan ve biberlere dokunmadım. Yemek sonrasında tam kahvehane usülü çay içtik güzel geldi, bir arkadaşımız ise Türk kahvesi istedi. Türk kahvesi çok hoş bir sunumla geliyor, püsküllü minik bir tepside ve yanında lokum ile.



Fiyatlar pahalı değil, normal sayılabilecek rakamlarda.


Aracınızla giderseniz önünde vale var, ücretsiz.


Sonuç olarak eğer yolunuz düşerse aklınızda olsun, sadece atmosferi için bile gidilebilecek bir yer bence. Üstelik mekan çok büyük olduğu için yer olmaması gibi bir durum herhalde nadir yaşanacaktır.

5 yorum:

  1. Fajita benim favorimdir bilirsin canım çekti yoldan dönmüşüm karnım zil çalıyor bre! Yapılır mı bu bana şimdik :) Bu arada mekan süper dekorasyonu detaylı merak ettim şimdi. Bir gün gidelim yaz bitmeden emi.

    YanıtlaSil
  2. Birde buraya telefonla nasıl ulaşabilirim :(

    YanıtlaSil
  3. Merhaba,
    Rumelihisarı Lokma caffe mekan tasarımı itibariyle ilgi uyandıran ve insanları mutlu eden bir enerjiye sahiptir.Merakınız ve ilginiz gerçekten çok güzel.
    Tasarımcısı: Mimar Bilgehan ŞENEL dir.
    Mobilya Tasarımları: www.p-arch.com'dan Bora ÇAKILKAYA 'dır.

    YanıtlaSil
  4. *bora: Ben de yazımı beğendiğiniz için çok teşekkür ederim. Çok güzel bir iş çıkarmışsınız.

    YanıtlaSil
  5. İnsanın evindeymiş gibi rahat edebileceği ve eğlenceli vakit geçirebileceği; dekoruyla göze, leziz yemeklerin yanı sıra sunumuyla da miğdeye hitap eden çok güzel bir mekan herkese tavsiye ederim:)

    YanıtlaSil

Yorumlarınız için teşekkür ederim.

Blogumda durmasını istemediğim eleştiriyi aşan yorumları onaylamıyorum.

lacheenorg@gmail.com adresinden bana ulaşabilirsiniz.