Pazartesi, Şubat 28, 2011

*Bilmemkaçıncı* Havuç Pantolon


Havuç pantolon sevdiğimi artık bilmeyen kaldı mı bilmiyorum. Bir kere çok rahat, oturup kalkarken belim açıldı derdi yok. (Hatırlarsanız taa 2009' un ağustosunda bunu dikmiştim, geçen sene martta bol paça pantolonu havuç pantolona dönüştürmüştüm (burada), mayıs ayında da şalvarımsı bir havuç pantolon diktirmiştim.) 
Gerçi kiloları verince daha iyi duracak ama neyse.
Hafta sonu Bershka' da bu pantolonu görünce dayanamadım. Kumaşı kanvas, yüksek belli, basen kısmı bol-paçaları dar. Bu renkten başka koyu gri ve koyu kahvesi de var. Fiyatı da 29.90. Uygun fiyatlı havuç pantolon arayanlara duyurulur.

Bordo


Cuma günü limango' dan aldığım bordo ayakkabılar geldi. (cuma günü twitter' da bahsettiğim halens sitesinden verdiğim siparişin neredeyse bir ay olmasına rağmen gelmemesine üzülürken bu kargo iyi geldi. Neyse ki halens' ten siparişi kapıda ödeme olarak seçmiştim siteden ilk kez alışveriş yapacağım için. İyi ki de öyle yapmışım, kaybım yok)
bordoyu hangi renklere uydurmalı?

Karşıt renklere mi :













yoksa tonlarına mı :

Cuma, Şubat 25, 2011

Inlight Organik Bakım Ürünleri


Bir süre önce bir okuyucumun beni yönlendirmesiyle bu bloga girdim ve aynı benim gibi rosacea' dan muzdarip biriyle karşılaştım. Kendisine hemen benim durumumu anlatan bir mail gönderdim, cevap da gecikmedi. Kendisi de bu hastalığa sahip olduğu için cildinin kötü durumlarında antibiyotik tedavisi gördükten sonra bu ürünleri kullanmış ve çok memnun kalmış. Hatta o kadar memnun kalmış ki ürünleri Türkiye' ye getirmiş. Şu an birçok eczanede ve sitesinde bulmanız mümkün.
Organik gece balsamı : katı krem şeklinde bir ürün, içinden çıkan ahşap spatulayla sürülüyor. Gece boyunca cildin nemlenmesini sağlıyor. Sabah kalktığınızda nemlenmeyi hissedebiliyorsunuz.
Organik günlük yüz yağı : Ben özellikle makyaj altına kullandığımda çok memnun kaldım. Ürün yağ formunda olduğu için masaj yaparak yedirirseniz çok güzel sonuç alınıyor.

Benim cildim genel olarak kuru ve hassas olduğu için organik ürünler çok daha iyi geliyor bana. Kozmetik ürünlerin çoğuna tepki gösterirken organik ürünler bir sorun yaratmıyor. Inlight ürünlerindeki yağlar benim cildim için yeterli geldi. Sitede cildiniz ne tür olursa olsun (kuru, normal, yağlı) üründeki yağlar ihtiyacı kadar etki ettiği için kullanılabileceğini yazıyor. 
Eğer siz de organik bakım ürünlerine meraklıysanız, (hem de plastik değil cam kavanozlarda) Inlight ürünlerine bir bakın derim. Türkiye sitesi www.inlight.com.tr.

Uğur Böcüğüm :)


Evet bu gördüğünüz benim minik uğur böcüğüm. Daha o gelmeden hazırlamıştım bu kıyafeti, bu yazımdan hatırlarsınız. Büyüsün de giysin diye bekledim sonra ve dün giydirdim. Çırpı bacakları çıktı meydana, kırmızı kürdanlara benzediler. Çorabın ayak kısmı nedense bol; belki de yeni doğanları rahatsız etmesin diye böyle yapılmış, bilmiyorum. Üzerine kokoş olsun diye bir de yakası fırfırlı siyah bolero dikmiştim, günün ilerleyen saatlerinde sıcaktan çıkardık. Kırmızı biyeli beyaz badisi yetti.
Ben de kızıma uygun giyindim, siyah-beyaz-kırmızı...
kırmızı hırka-Mango (indirimden) / siyah etek -Zara (eski)

Salı, Şubat 22, 2011

Nail Trick Ojeleri Unnado' da


Bu yazımda bahsettiğim Nail Trick ojeleri Unnado' da satışa sunulmuş bugün.
unnado' ya buradan üye olabilirsiniz.

Taze Annenin Önerileri : Doğum Sonrası Toparlanma vs.

doğumdan 7 gün önce-doğumdan 45 gün sonra

Doğumdan sonra çektiğim fotoğraflara hep "çabuk toparlanmışsın" gibi yorumlar geliyor, teşekkür ederim :) Emin olun bunlar beni çok mutlu ediyor. Benim hala vermem gereken kilo, daha da önemlisi sporla toparlanması gereken göbeğim var.
Şimdi şunu kabul edelim; hamilelik çok güzel bir süreç, insan büyüyen karnına hayranlıkla bakıyor, hele ultrasonda bebeğini izlediğinde bu mucizeye şükrediyor. Kilolar ise ya farketmeden ya iştahın fena halde açılmasıyla alınıyor. Ama doğum gerçekleştikten sonra o "boş" göbek gözünüze hiç de hoş veya şirin gözükmüyor emin olun. Gözüken varsa da ben onlardan değilim :) Doğum yaptıktan birkaç ay sonra size "kaç aylık" diye sormaları kadar moral bozucu bir şey olamaz herhalde.
Ben ne beslenme ne egzersiz konularında uzman değilim ama elimden geldiği kadar sağlıklı beslenip hareketli kalmaya çalışan biriyim. O yüzden burada sadece benim araştırmalarım ve içimden gelenlerle yaptıklarımı anlatmaya çalışacağım.

Aslında bu konu hamilelikle başlıyor. Hamilelik sürecinde aldığınız kilonun ne yiyerek alındığı çok önemli, eğer sağlıklı beslenerek aldıysanız doğumdan sonra hepsi buhar olup gidiyor. 
Kendinize sağlıklı alternatifler bulun. Ben hiç yemediğim şeyleri hamilelik sürecinde yemeye başladım. Hem yararlı diye hem de nedense güzel geldi hepsi. Mesela tatlı ihtiyacını bir kaşık tahin-pekmezle karşılamaya çalıştım veya bir muzla. Arada tabii ki kaçamaklar yaptım :))
- Öğünleri atlamayın, sık sık beslenin. Bu benim için genel bir yaşam tarzı aslında. Çünkü ben aç kaldığında lanet olup başına vuranlardanım. Doktorum bu konuyu söylediğinde benim için hiç zor olmadı. Ayrıca eğer aç kalırsanız gebelik şekerinizin yükselmesi söz konusu olabilir.
- Mutlaka hareketli olun. Hamileliği bahane olarak görüp yatmayın :) Bu dönemde yapılabilecek bir sürü egzersiz var (Dr. Mehmet Öz' ün Bebeğinizi Beklerken kitabında ayrıntılı olarak anlatılmış) Veya en azından hergün yürüyüş yapabilirsiniz. Hamileyken yaptığınız egzersizler doğumdan sonra daha rahat toparlanmanızı sağlayacaktır.Yalnız spor konusunu mutlaka doktorunuza danışın.Beni okuyanlar hatırlayacaktır, son ayda ağrılarımdan dolayı yürüyememiştim bile, evde biraz hareket etmeye çalışıyordum. Bunlar sağlığınız el verdiği sürece geçerli tabii ki.
- Yeterli kilo almaya çalışın. 12-13 kilo ideal olarak kabul ediliyor. Ben 13.5 kilo aldım, 45.günde 10 kilosu gitti. Bu biraz da bünye meselesi, daha hızlı veya yavaş kilo verenler vardır.

Doğumdan sonra ise aynı şekilde beslenmeye devam edin ama biraz daha fazla. Çünkü vücut süt üretmek için enerjiye ihtiyaç duyuyor.Yalnız "o süt yapar, bu süt yapar" kandırmacalarına fazla kulak asmayın hele ki tatlılar konusunda.Eğer öyle olsaydı yiyecekleri sadece birkaç parçadan ibaret Afrika kabilelerindeki annelerin hiçbirinin sütü olmazdı. Yeterince sıvı alırsanız, dengeli beslenirseniz sütünüz olur merak etmeyin. Önemli olan kendinizi yeterli ve mutlu hisstmeniz. (Çocuk doktorumuzun verdiği bilgiler bunlar) 
Doğumdan sonra gevşeyen karnın toparlanması konusunda ise maalesef korseler hiçbir işe yaramıyor, anlık güzel görüntüden başka. Hamilelikte gevşeyen kasların çalıştırılmasıyla toparlanma oluyor ancak. Bu egzersizlere normal doğum sonrasında daha çabuk başlanabiliyor bildiğim kadarıyla ama benim gibi sezeryan yaptıysanız doktorunuz size izin verdiği zaman başlamalısınız. Dünkü doktor kontrolünde artık spora başlayabileceğimi söyledi doktorum dikişlerden endişelenmeme hiç gerek yokmuş. Ama kesinlikle acele etmememi söyledi, emzirme bitene kadar (en az 6 ay) hormonlardaki değişimden dolayı yavaş yavaş eski halime döneceğimi anlattı. (Bu bilgilerin hepsi de benim doktorumdan alınmadır)

Pazartesi, Şubat 21, 2011

Kırmızı ve Çiçekli


Geçen yazımda bahsettiğim pantolon boyama projemde çıkan ürünü hafta sonu giydim. Yorumlarda sorulmuştu, gördüğünüz gibi herhangi bir degrade veya dalgalanma yok. (tencerede boyamada dalgalanma oluyor) Yalnız koton kumaş kullanılması önemli, boyayı çok iyi çekiyor.
İki ipucu daha vereyim boyamak isteyenlere : 
- Birincisi, renk gerçekten daha açık oluyor, istediğiniz rengin daha koyusunu kullanın.
- Çamaşır makinesini boyadan tamamen temizlemek için deterjan çekmecesini ve en alttaki filtreyi çıkarıp yıkadım. Yaklaşık üç-dört kez çamaşır suyuyla temizlik bezlerini yıkadım, ancak boyadan temizlendi. 

Kırmızı pantolonumun üzerine aylar önce yaptığım aplike yeleği giydim. Siyah bluzu seneler önce Zara' dan almıştım, botları da çok önce Shoetek' ten almıştım.


Bu arada cumartesi Nil' i babasına bırakıp iki saat çıkma imkanı buldum, kuaföre gittim. Bal sarısı röfle yaptırdım, uçlarda krepe balyaj var. Röflenin ilk yapıldığı halini hiç sevmiyorum, yıkandıkça oturduğunu düşünüyorum. Bir an önce otursun diye günde üç kere yıkayasım var şimdi :)

Cuma, Şubat 18, 2011

Nar çiçeği, Yavru ağzı, Kırmızı

Bu aralar Nil' den fırsat bulamadığım için bir şey yapmaya vaktim olmuyordu. Dün sabah kendisi uyuyup bana biraz izin verince kumaş boyama yapnaya karar verdim. 
Sevgili zeto da burada ceketini boyamış onu okuduktan sonra aklıma eski yaptıklarım  geldi. Hatırlayanlar olacaktır, daha önce degradeli bir boyama yapmıştım (fotoğrafı burada var, yazısı kaybolmuş!) burada ve burada ise çamaşır makinesinde boyama yapmıştım. 



Öncelikle eski beyaz Mango mantomu attım çamaşır makinesine. Elimdeki yavru ağzı ve nar çiçeği renkteki boyaları kullandım. Manto için iki paket kumaş boyası ancak yetti. Aslında daha koyu bir renk bekliyordum ama tam yavru ağzı oldu rengi. (Bu arada mantonun çekmemesi için 90 derece yerine 50 derecede çalıştırdım makineyi)

Sonra hızımı alamadım bu yazımda gözüken beyaz hamile kotunu koyu kırmızı boya ile boyadım. Çıkan sonuç açık kırmızıydı :) Doğumdan sonra kalan 3,5 kilom yüzümden yalnızca dört-beş pantolonuma girebiliyorum hala o yüzden hamile pantolonunu birkaç kere daha giyebilmek benim için yeterliydi. Kiloları verip sporla toparlanana kadar beni idare etsin yeter.

Çarşamba, Şubat 16, 2011

Kırmızı Hırka ve Pastel Ojeler


Biraz da renkli şeylerden bahsedeyim.
Pazar günü yaşadıklarımdan önce cumartesi Niloş'u dışarı çıkarmıştık. Hafta içi tek başıma olduğumdan benim için doğumdan beri alışveriş büyük oranda online ile kısıtlı olduğu için çok birşey alamıyordum. Cumartesi birkaç mağaza gezme imkanım oldu, indirimler bitmek üzere ben yeni bakabildim. Bütün mağazalar çok kalabalık olmasına karşın Mango nedense çok sakindi. Yeni sezon açılmıştı ama eski sezondan indirimli ürünlerde bedenler vardı. Bu hırkanın yumuşak dokusuna bayıldım bir de tabii rengine, kırmızı iddialı gelenler için hardal sarısı da vardı, oldukça indirimliydi.


Sonra bir de Gratis' e girdim Pastel' in birçok yerde okuduğum yeni oje renkleri gelmiş. Daha yeni oje çekmecemi düzenleyip baya oje atmışken yenilerini niye aldım bilmiyorum, dışarı çıkmışken kaçırmak istemedim. (kaçsa ne olacaksa sanki :) evde fazla durmanın psikolojik etkileri) Son olarak da yine bloglarda okuduğum Flormar' ın yeni çıkan oje kurutucusunu aldım Flormar kioskundan. Henüz denemedim ama deneyenler başarılı bulmuş, fiyatı muadillerine göre çok uygun 8.50 lira.

Süt Birikmesi

Pazar günü -aslında sabaha karşı başlayan- müthiş bir ağrı hissettim sol göğsümde. Önce meme ucu çatlağıdır diye krem sürdüm kalkıp ve büyük bir hata yapıp ağrıyı dindirmek için buz torbasıyla uyudum. Kalktığımda durum daha beterdi. Sabah aklıma hala sütün birikmiş olabileceği gelmiyordu, ağrılara aldırmadan eşimi bir güzel Boat Show' a yolculadım. Sonra Niloş' u emzirme zamanım geldi işte o zaman dünyam döndü. Allah' ım bu nasıl bir acıdır (eminim yaşayanların içi sızlıyordur, yıllar geçse de mümkün değil unutulmaz) Bebek bir yandan ben bir yandan ağlıyoruz, evde tek başımayım ne yapacağımı da bilmiyorum. 
Doktorum yurtdışında olduğu için kahrolası saat farkından dolayı adamın uyuduğu saate denk geldim, ulaşamadım. Başka bir doktor tanıdığa ulaştık ve durumun süt birikmesinden kaynaklandığını anladım. Önce ağrıyı kesmek ve süt yollarını açmak için aspirin sonra kayınvalidem yetişince sıcak kompres ve acılı bir sağma deneyimi. Şu an yazarken bile içim fena oluyor. Neyse ki dişimi sıkarak sağabildim biraz ama iki saat sonra aynı acılar geri geldi çünkü birikmeden dolayı tıkanma olmuş. Bütün gün sıcak kompres+sağma ile tıkanmayı açabildim çok şükür yoksa operasyon gerekecekmiş. Ateş de yapmadı bana ama büyük birşey atlatmışım doktora göre.
Dün itibariyle normale dönebildim ancak, çok şükür iyileşti ama ben de bittim. Artık mümkün değil dolu bırakmam bundan sonra, okuyan arkadaşlara da öneriyorum. Allah kimsenin başına vermesin şu ana kadar yaşadığım en büyük acıydı (Allah daha beterini göstermesin inşallah)

Pazartesi, Şubat 14, 2011

Duvar Tasarım Çıkartmalarını Kazananlar

Bu yazımda duyurduğum Duvar Tasarım kampanyasının kazananları belli oldu ama ben ancak yazabiliyorum.  Aslında iki kişiye hediye vereceklerdi ama Emel hanım sayıyı üçe çıkarmış. İşte kazananlar:

1. Neşe Tuana

2. Pınar Boyu Karaca
3. Nunki Calimero

iletişim bilgilerinizi info@duvartasarim.com.tr adresine gönderdiğiniz takdirde hediyeleriniz yollanacaktır.

Perşembe, Şubat 10, 2011

Taze Annenin Kullandıkları : Bebek Arabası


Bebek arabası en zor seçilenlerden biri bence, çünkü piyasada çok çeşitli marka ve modeller var insanın kafası karışıyor. Ama biz seçerken bazı modelleri baştan elemiştik. Üç tekerleklilere hiç sıcak bakmadım, aynı şekilde katlanınca yeteri kadar küçülmeyenlere ve set olmayanlara da. Dengeli, sade, bütün parçaları içeren bir model istedik ve Chicco Black Label' da karar kıldık.
Bu bir set halinde geliyor. Ana kucağı (aynı zamanda araba koltuğu), portbebe, büyüdüğünde kullanılabilecek bir koltuk daha, kanguru ve bebek bakım çantası. Black Label olmasının özelliği siyah ve sade tasarımlı ayrıca özel bir kumaş kullanılmış, daha detaylı bilgi isteyenler Chicco Black Label sayfasına bakabilirler.

Yürüyüşlere çıkarken portbebeyi takıyorum arabaya, havalar soğuk olduğu için çok daha korunaklı bir aksesuar. Genelde portbebenin çok kullanılmayacağına dair bir düşünce var, bence mevsime göre değişiyor. Kış bebeğiyse ve dışarıda gezdirecekseniz kullanılan bir parça. Tabii ki en çok anakucağı kullanılıyor. Otomobile konan bir alt parçayla geliyor, bunun üzerine oturtup kemeri bağlıyorsunuz. Bazı modellere göre daha pratik olduğu söyleniyor.

Son olarak bebek arabası seçimi çok kişisel. O yüzden tavsiyem bütün modellere yakından bakıp test edin, mesela bunun için e-bebek doğru bir adres. Hepsinin özelliklerini öğrenip karşılaştırın, o zaman daha rahat seçim yapabilirsiniz diye düşünüyorum.

Çarşamba, Şubat 09, 2011

Batik Desenli Penye Elbise


Yine uzun zaman önce diktiğim bir elbise. Kumaşını pazardan almıştım batik desenli kalın penye, aslında biraz sweatshirt kumaşına da benziyor. Modeli burada diktiğim elbiseyle aynı temel olarak, sadece etek kısmı farklı. Bunda üst kısım basene kadar geliyor, altına dar etek ekledim ve ek yerine lastik geçirdim. Böylece o kısım katlı duruyor. Dikişlerde yine taslağını hazırlayıp terzime götürmüştüm, bu kumaşlarda reçme seviyorum artık biliyorsunuz :)

Bu modelin göbek kısmında fazlalıkları olanlar (mesela şu an ben :) için uygun olduğunu düşünüyorum ama hamileyken değil bence. O zaman denemiştim de çok kötü durmuştu.
kolye-afrodit , çizme-trendyol

Salı, Şubat 08, 2011

Taze Annenin Kullandıkları : Bebek Beslenme ve Bakım

Efendim bir aylık taze anne olarak kullandığım ve memnun kaldığım ürünlerin bir listesini yapmak istedim. Hamileyken ben de birçok yerde okuyup araştırıp ürünleri öyle almayı tercih etmiştim. Bu alışverişlerde çoğu zaman kullanılmayacak şeyler alınıyor, ben de almışımdır muhakkak. Aşağıdaki ürünler benim görüşüme göre iyi ürünlerdir.

1. Medela Elektrikli ve Pilli Süt Pompası (BPA free): 
Bence en başta alınması gereken ürünlerden biri. Bir arkadaşımın da dediği gibi "süt azsa da çoksa da lazım". Başta sütün gelmesini sağlamak için kullanılabilir çünkü bebek henüz çok verimli ememiyor. Sonrasında sağıp depolayabilirsiniz, dışarı çıkınca kullanabilirsiniz ve daha birçok durumda kurtarıcı. Biliyorsunuz eğer süt çok toplanırsa kızarıp ateş bile yapabiliyor, böyle bir durumda sağmak şart.
Ben hep elektrikli olarak kullandım, pilli de çalışabiliyor ama ona gerek olmadı. Elle sağmak çok zor olur diye düşünüyorum.

2. Lansinoh Meme Ucu Kremi 


İlk günlerde benim de hafif yara oldu, bu kremle geçirdim. Şimdi de acıdıkça sürüyorum çok şükür hiç kötüleşmedi. Çok başarılı bir krem bence, üstelik doğal lanolin olduğu için emzirmeden önce silmeye gerek kalmıyor.

3. Arzum Bebbe Sterilizatör

Sterilizatöre başta pek sıcak bakmamıştım. Kullanım açısından değil de mutfağımda yerim olmadığı için :)
Sonra unnado' da görünce geçen hafta oradan aldım, iyi ki almışım. Biberonları, sağma zımbırtılarını güzelce durulayıp yerleştiriyorum, kendi kendine sterilize ediyor. 
Üstelik bu ürün buharlı pişirici ve yumurta da pişirebiliyor. Fiyatı muadillerine göre çok uygun, kullanımı kolay ama çok yer kaplıyor :(

4. Canbebe Bebek Bakım Örtüsü

Çok pratik ve inanılmaz kullanışlı bir ürün. Özellikle dışarıda kullanmak için mutlaka çantada olmalı. Benimki gibi altını açtığınız an icraate başlayan bir bebeğiniz varsa evde de kullanılması gerekli.

Biberon ve emzikleri çok çeşitli aldığım için tek tek yazmak istemedim. Ama seçerken bunların da BPA içermemesine dikkat ettim. Chicco' nun ve Avent' in bu şekilde birçok ürünü var. Emziği şimdilik sevdiği söylenemez bir gün alıyor, ertesi gün öğürüp diliyle fırlatıyor. Henüz denemedeyiz. 

Pazartesi, Şubat 07, 2011

Nil' in Kürk Yeleği


Bu yeleği doğumdan aylar önce dikmiştim. Kısa tüylü gri kumaş, astar olarak da gri kalın penye kullandım.
Kalıp için ise hazır bir yeleği baz aldım.
Artık giyebiliyor, bugün tam 1 aylık oldu :)
Üzerindeki kazak ve pembe patikli pantolon Zara' dan, beyaz patikler örgü. İkisi de hediye gelmişti.

Duvar Tasarım' dan duvar çıkartması İsteyen


Duvar Tasarım kampanyalarını artık çok kolaylaştırdı. Bu haftaki duvar çıkartmalarından kazanmak için yapmanız gereken tek şey beğendiğiniz ürünün sayfasına yorum yazmak. Yorum yazan iki kişi beğendiği ürünü kazanıyor.

Hemen duvar tasarımın facebook sayfasındaki bu albüme gidin, beğendiğiniz ürüne yorum yazın, 
şanslı iki kişiden biri olun, beğendiğiniz duvar çıkartmasını kapın!

Cuma, Şubat 04, 2011

Saç Bandı Bağlama Yöntemi


Önceki yazımda saçımdaki bandı yorum ve maille soranlar oldu, ben de üşenmedim evde sizin için nasıl bağladığımı anlatan fotoğrafları çektim :)
Aslında çok kolay bunu yapmak ihtiyacınız olan sadece uzun bir fular. Üç-dört kez başınızın çevresinde dolanabilecek kadar uzun olması lazım. Eğer böyle bir fularınız yoksa penye kumaşı biraz kalın olarak kesin ve dolayın, renk renk saç bandınız olur böylece.

Hazırsanız başlıyoruz :

Öncelikle bandı arkaya alıp öne geçiriyoruz.


Sonra önden tekrar arkaya alıp, arkadan dolayıp tekrar öne alıyoruz. 


Öne aldığımızda uçları birbirinin üzerinden geçirip arkaya alıyoruz. Tepedeki görüntüyü bu şekilde veriyoruz.


Burada nasıl yapıldığı daha iyi gözüküyor. Son olarak da kalanı arkaya alıp ensede bağlıyoruz.
İnşallah anlaşılır olmuştur.

Nail Trick - Soyularak Çıkan Kokusuz Oje


Aslında bu konuyu Makyaj Çantam bu yazısında uzun uzun yazmıştı. Özellikleri, nasıl soyularak çıktığı ile ilgili bilgileri orada bulabilirsiniz. Oje kokusundan rahatsız olanlar, hamileler (ben hamileliğimde şu 3T' yi içermeyenlerden kullanmıştım genelde) benim gibi minik bebeği olup kokusunun rahatsız etmesini istemeyenler için birebir. 
Benim için ise kokusuz ve kolay sürüldüğü-kuruduğu için (bebekle hayatta önemli şeyler) çok başarılı. Rengi ise favori oje rengimdir, nar çiçeği.

Dün bu ojeyi sürdükten sonra hazır Niloş da uyumuşken ben de biraz yatayım dedim şükür ki uyumuşum. Kalktığımda ellerimi yastığa yapıştırdığım için bütün ojem bozulmuştu. Dert değil tabii ki hazır nasıl soyularak çıktığını merak ediyorken çıkarıp fotoğrafladım. Bu kadar kolay çıkabileceğini düşünmüyordum, fotoğraflardan siz de görebilirsiniz. 


(Trendyol' da kampanyası vardı oradan almıştım, sitelerinden de ulaşabilirsiniz.) 

Perşembe, Şubat 03, 2011

Hamile Elbiselerim Satışta

IMG_6323IMG_6326

Geçen gün hamile giysilerimi ne yapacağımı soran bir maille aklıma geldi diktiğim hamile kıyafetlerini satışa sunmak. Hamileyken hem insan yeni bir şeyler giymek istiyor hem de kısa süre giyeceği için pahalı olmasını istemiyor. Ben kendim diktiğim için iki pantolon bir de etekten başka çok bir şey almadım. Tayt üzerine tunikleri de çok kullandım ama en çok sevdiğim elbise giymekti.
Şimdi hamile olanlar ve benim gibi düşünenler için gitti gidiyor' da iki tane elbise listeledim. İkisi de sadece birer kez giyildi. Kumaşları yıkanmaya dayanıklı olduğu için çamaşır makinesinde yıkayıp hemen giyebilirsiniz. 


ilginize teşekkürler

Dantel Tunik


Nisan ayında yazdığım bu yazıda gözüken fuların kumaşından elimde kalmıştı, arada çıkarıp bakıyordum. Bir türlü ne yapacağıma karar veremediğim için tekrar yerine kaldırıp koyuyordum. Sonunda geçen gün karar verdim, kumaşım zaten hareketli olduğu için modeli basit tutmak istedim. Bisiklet yakalı, etek ucu yanlara doğru uzayan bir modelde biçtim. 
(Daha önce de bu modelden dikmiştim, bu yazımda var.)
Kollarını hafif puf kol modelinde yaptım, kol ağızlarında lastik var. Taa 2,5 sene önce diktiğim kot yeleği de hala kullanıyorum görüldüğü üzere, bu renklerle çok güzel uydu.


Çarşamba, Şubat 02, 2011

Nil' imden Notlar ve Acı Gerçekler :)



Öncelikle Nil' imden notlarla başlayalım :
- İlk doğduğu andan beri gözlerini dikip büyük insan gibi bakıyor, veya bana öyle geliyor.
- Gündüzleri genelde 07:00 ile 12:00 arası (bazen bir saat kayabiliyor) muhabbet saati. Kucağımda tutup onunla konuşmam gerekiyor. Gözümün içine bakıp dinliyor. 
Bu saatler arasında kesinlikle yatmıyor, ana kucağında durmuyor.
- Oldukça sıkılgan, aynı pozisyonda uzun süre durmaktan çok sıkılıyor.
- Yüz üstü yatmaya bayılıyor.
- Genelde ağlamak yerine çığlık atıyor. Öyle tiz bir sesi var ki geleceğin sopranosu olabilir diye hayal kuruyorum :)
- Doğduğunun üçüncü gününden beri ellerini çok kullanıyor, henüz bilinçsiz biliyorum ama şimdiden tshirtüme yapışıyor.
- Geceleri kalktığında beslerken eğer gözleri fal taşı gibi açıksa çok korkuyorum. Çünkü bu şekildeyse uyumama ihtimali çok yüksek. 

Ve gelelim acı gerçeklere : 
Hamileliğimde de yazmıştım, bu yazımda var, annemin karnı boydan boya çatlak olduğu için düzenli olarak krem kullanmıştım ve doğuma giderken bir tane bile çatlağım yoktu. (Son zamanlarda abartıp karnımı iyi görebilmek için ayna tutup bakıyordum.) Bu arada hamilelik sırasınca öyle kaşıntım da olmadı.
Ama işte acı gerçek hastaneden eve geldiğim zaman ortaya çıktı, karnımda minik minik çatlaklar vardı. Tamam öyle boydan boya değil; sadece göbek deliği etrafındalar, inceler ve derin de değiller ama sonuçta ordalar. Öyle herkesin anlattığı gibi kırmızı renkte de değiller, bildiğiniz çatlak işte beyaz renkte. 


Bu saatten sonra yapılacak bir şey yok biliyorum ama iki krem kullanıyorum şu an, fayda görür müyüm veya karnım indiğinde bu çatlakların görünümü nasıl olur onu da bilmiyorum. 
- Madecassol : Bu aslında bir nevi yara merhemi, emzirirken kullanmanın bir zararı yok. Derinin toparlanmasını falan sağlıyor. Birkaç yerde okumuştum bunu, bir zararı olmadığı için kullanıyorum ne kadar faydalı olur bilmiyorum. Sabah-akşam olmak üzere iki kere kullanıyorum.
- Locherber Organik Çatlak Kremi : Hastaneye gelen bir hediye bu :) Bir tanıdığımız getirdi, çok başarılıymış. Hem çatlaklar hem de sıkılaşma için kullanılıyormuş. Bunu da günde bir kere kullanıyorum bakalım sonuç ne olacak.

Sonuç olarak bu çatlak işinin genetik olduğu kesin ama kremlerle kesinlikle hafifletebiliyorsunuz. Eğer krem kullanmasaydım belime kadar çatlayacağımdan eminim. En azından hafif çatlaklarla kurtardım. Herkese tavsiyem hamileliğin ilk döneminden (genelde 3.aydan itibaren diyor doktorlar) mutlaka bir ürün kullanın.

Kulaklı Bebek Şapkası


Niloş' a kulaklı şapka diktim, birazcık büyük oldu ama çok şirin durduğunu düşünüyorum. Kumaşım ince fitilli kadife, içine penye astar kullandım. Kulaklar için de bej keçe kullandım.


Şapkayı yaparken bir kalıba ihtiyacınız var, aslında yukarıdaki gibi bir şekli çocuğunuzun kafasını ölçerek de çizebilirsiniz. Ben hediye gelen bir şapkadan yola çıkarak kalıbı çıkardım. Aslında ön ve arka aynı oluyor ama ön parçada orta kısmı biraz daha oyarsanız gözünün üzerine düşmesini engellemiş olursunuz. 


Bundan sonrası biçki işi. Şapkanın gövdesinden bir ön ve bir arka olmak üzere iki tane kesiyoruz; iki tane kumaştan, iki tane de astardan. Kulaklardan 4 tane, kulağın üzerine dikilecek keçeden 2 tane kesiyoruz. Aslında keçeden gözler de yapacaktım ama son anda vazgeçtim, isterseniz bu şekilde göz de yapabilirsiniz şapkanın üzerine.


Önce kulaklardan başlıyoruz. Kulakları dikip düzüne çeviriyoruz, üzerine keçe parçaları elde dikiyoruz. Astardan şapka gövdesinin yanlarını dikiyoruz. Kumaştan şapka gövdesini dikerken kulakları da yerlerine dikip içte bırakıyoruz ki çevirdiğimizde kulaklar dışta kalsın. Son olarak kumaş ve astardan dikilen parçaları düzü düz gelecek şekilde üst üste koyup çevirmek için boşluk bırakıp kenarlarını dikiyoruz. Ben son olarak üstten bir makine çektim.

İşte sonuç:

Salı, Şubat 01, 2011

Kırk Uçurma, Yarı Kırk ve Diğer şeyler

Son birkaç senedir (evlilik hazırlıklarımdan beri) adetlerle ilgili birçok şey öğrendim hala da devam ediyorum benim için yeni ama yıllardır bilinen şeyleri öğrenmeye. Böyle şeyleri elimden geldiği kadar da uygulamaya çalışıyorum, benim düşüncem bu. Ama eminim herkes o kadar ilgi göstermiyordur, seçim meselesi tamamen.
Yeni öğrendiklerim ise kırk uçurma ritüelleri. Geçtiğimiz cuma üç haftalık olduğu için Nil' im sokakta gezmeye çıkardık ilk kez. Daha önce doktor ziyaretlerine gitmiştik ama bu gezi ilk oldu. Bir çıkınca kırk uçurmayı abarttık cumartesi babaannesine, pazar günü ise cici teyzesine gittik. 


Benim ayakkabıma su serptiler, bebeğime ise yumurta hediye edip yüzüne un serptiler. Yumurta sağlıklı bir hayatı olsun diyeymiş, yüzüne un serpilmesi ise ak saçlı, ak sakallı olsun uzun yaşasın diyeymiş. Şeker ise ağzının tadı hiç bozulmasın diyeymiş. Benim güzel arkadaşım, Cici teyzesi, ise özel şeyler yaptırmış kızıma. Pembe keselerde şeker, un ve yumurta; bir de özel nakışlı mendil aldık ondan da.  
Bu adetler bazı yerlerde tam 40 gün geçtikten sonra yapılıyor, ama bizim gibi 20 gün 20 geceyi geçirince de yapanlar var. Eğer dışarı çıkmazsa pısırık olurmuş, bu da başka bir tez :))

Eminim daha çok adet vardır bu konuyla ilgili, başka bildikleriniz var mı?

Suni Deri Tunik


Bu yazımda bahsettiğim suni deri tuniği bitirdim. Kenarlarını açık çalıştığım (makine geçmediğim) için oldukça kolaydı. Suni derinin tek kötü yanı kumaşın tersinin beyaz olması, bu şekilde astarsız modellerde içi gözükünce pek hoş olmuyor ama astarlı çalışmaya da şimdilik vakit bulamadım :)

Sanırım en çok rengini sevdim bu derinin. Özellikle jeanlerle çok hoş duruyor taba rengi. Aslında bu renk deri şort da çok güzel oluyor, ama kalan beş kilomu verene kadar şort dikmek hiç mantıklı gelmedi bana. 

Üzerimdeki kotu seneler önce Mango' dan almıştım, bol kesimli olduğu için içine girebiliyorum. Hamileyken en çok kotlarımı özlemiştim.


Kolye ve yüzükten ise bu yazımda bahsetmiştim. Hamileyken yüzük almamanızı tavsiye ederim, şimdi baş parmağıma bile büyük geliyor. Olsun yine de takıyorum :)

not : Deri dikimiyle ilgili soru gelmişti önceki yazıya, benim dikiş makinem daha önce de birçok kez yazdığım gibi Singer'in ev tipi dikiş makinesi. İnce deri kullanıp uygun iğneyle dikerseniz bir sorun yaşamazsınız. Hele bu modelde üstten dikiş olmadığı için sıkıntı çekmedim.