güzellik-makyaj önerileri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
güzellik-makyaj önerileri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Perşembe, Şubat 01, 2018

Rosacea için MAkyaj Ürünü : Rosaliac CC Creme


Rosacea ile ilgili birçok yazı yazdım daha önce, bu hastalıkla sekiz senedir beraberiz. İlk yıllarda çok kötü dönemler geçirdim, bir sürü antibiyotik kullanmak zorunda kaldım. Bunun sıkıntılarını da birkaç sene sonra görmeye başladım. Yaklaşık bir buçuk senedir ise kendisini beslenmeyle kontrol altına almayı başardım. Yine ataklar yaşıyorum ama çok çabuk geçirebiliyorum. Neler yaptığımla ilgili bu yazıma bakabilirsiniz. 
Ama özet olarak glutensiz, mümkün olduğu kadar rafine şekersiz, az kırmızı et, bitkisel protein ve bol sebze içeren bir diyet uyguladığımda sorunlarım çözülüyor. Aç karnına yeşil sebze suyu, probiyotik ve omega3 takviyeleri de atakların çabuk geçmesini sağlıyor. Zaten bu beslenme aslında herkes için geçerli ama alışkanlıklarımız dolayısıyla sağlık alarm vermeden bu değişikliği yapmak genelde mümkün olmuyor.

Bugün bahsetmek istediğim aslında rosacealı, kızarmaya meyilli, hassas ve kuru ciltlerin sevebileceği bir makyaj ürünü. La Roche Posay Rosaliac CC Creme. (Daha önce buna benzer birçok ürün denedim ve hiçbirinden memnun kalmadım) Beni en çok sevindiren gerçekten kuru cildimi nemlendirmesi oldu. Genelde sivilce kızarıklığını kapatan ürünler oluyor piyasada, bunlar yağlı ciltlere yönelik olduğu için benim cildimi olduğundan da kötü yapıyordu. Pul pul dökülüyordu cildim bunları kullandığım zaman. Rosaliac Cc Creme ise ciddi anlamda nemlendiriyor, orta kapatıcılıkta (çillerim hala gözüküyor ki benim sevdiğim görüntü bu) cilt tonunu eşitliyor ve sağlıklı bir görüntü sağlıyor. Spf 30 içeriyor. Renk alternatifi yok ama birçok cilt tonuna uyacağını düşünüyorum. Eğer kapatıcılığı yeterli gelmezse üzerine fondöten geçebilirsiniz. Ben fırçayla uygulayıp üzerine ince bir pudra geçiyorum, benim için oldukça yeterli. 
İlk kutum bitmek üzere, mutlaka ikinciyi alacağım. 

Çarşamba, Nisan 17, 2013

Tavsiye : Seche Vite

 
Ojesiz çok nadir geziyorum (bilinçli dinlendirme günlerim dışında) ve ojenin kuruma evresi benim için kabus gibi. Çocukla devamlı ellerim suda, üstünü giydir-çıkar, kucağına al-taşı derken benim sürdüğüm ojeler mümkün değil ertesi güne dayanmıyor. Oje kurutucu spreyler bile benim ojeyi bozmamı engelleyemiyor.
Kozmetik bloglarında sıkça rastladığım Seche Vite' a açıkçası başta normal bir üst cila olarak bakıyordum ama geçen gün limango' daki China glaze kampanyasından alıp deneyince bütün fikrim değişti. Anında kuruyor, oje pırıl pırıl oluyor ve çok uzun süre dayanıyor. Kesinlikle fiyatını hakeden bir ürün. Tavsiyemdir.

Tanaçan kozmetik' in bu linkinden alabilirsiniz.

Cuma, Şubat 22, 2013

Günlük Makyaj


Günlük makyaj benim için kesinlikle budur. Çok kapatılmasa da eşitlenmiş cilt tonu, gözlerde belki kalın kalem/eyeliner, rimel ve bronz allık.


1. Dior Skin Forever Pudra no:3
Rengi çok uygun bana, iyi nemlendirirsem kurutma da yapmıyor.
2. Garnier BB Cream Light
Birçok kişi beğenmese de denediğim bütün BB kremler içinde bana en iyi geleni. Nemlendirmesi çok iyi.
3. Maybelline Dream Touch Aydınlatıcı Kapatıcı
Gözaltlarım çok sorunlu olmadığı için gayet yeterli
4. Golden Rose Wonder Lash Rimel
3. sünü aldığım rimel. Çok memnunum
5. Guerlain Terracotta no :3
Bu da favori bronz pudram, çok sağlıklı gösteriyor.

Cuma, Ocak 18, 2013

Üç Renkli Degrade Manikür


Üç renk oje ve süngerle bir manikür yaptım bugün. İstediğiniz renkleri kullanarak çok farklı sonuçlar elde edebilirsiniz.


Uzun zaman önce Bim' de görüp aldığım Color Me ojelerini kullandım, çok pigmentliler ve farklı renkleri var. Arada gördüğüm zaman alıyorum.


Önce gümüş rengi olandan iki kat sürüp kurumasını bekledim. Sonra altın rengi olandan bir kağıda biraz döküp süngerle yarısına kadar sürdüm, yine kurumasını bekledim. Son olarak da yeşil metalik olandan kağıda döküp süngerle bu sefer uçlara yoğunlaşarak sürdüm.
Bu sünger tekniğinin en kötü tarafı tırnakların etrafının çok boyanması, sonra temizlemesi biraz zahmetli oluyor.

Cumartesi, Ocak 12, 2013

Üç şey-Üç Blog


Bu fotoğraflardaki üç şey üç blogla ilgili aslında :
1. GK Done' ın müthiş kolyelerini görmeyen kaldı mı bilmiyorum. Tığ işinden hiç anlamadığım için bu işi yapanlara daha bir hayran bakıyorum ben. Bu kolyesini de diğerleri gibi çok beğenmiştim, gönderiverdi. Hayran hayran bakıyorum kendisine.
2. Chunli bu yazısında bugün başlayan Sephora indiriminden bahsetmişti, sabah o tarafta işim vardı baktım. Rujlar ve kalemler çok güzeldi. Bir bordo, bir de pembe rujla siyah sürme aldım. Rujların kalıcılıkları çok iyi çıktı, ihtiyacınız varsa mutlaka bakın.
3. Limango' dan Essie Winter set' i alıp gelmesini beklerken Nassli setle ilgili bu yazıyı yayınladı. Sonra benimkiler geldi, tek fark ben açık turkuaz renk olan where's my chauffeur' a da bayıldım :) snap happy' yi sürdüm bile.
Bu arada bu set için bir çekilişi de var, buradan bakabilirsiniz.

Pazar, Aralık 23, 2012

Fuşya-Bordo-Mürdüm


Biraz makyaj, biraz renk kolajı oldu bu :
1. Cumartesi gecesi çıkarken bayramda giydiğim deri kollu elbisemi giymiştim. Ruj aslında bordodan çok vişne rengine benziyor Flormar supershine 501. Yalnız bir süre sonra dudakları kurutuyor, bu tonlarda bir ruj önerisi olan var mı?
2. Eyeliner denemelerine devam, bu sefer bereyle.
3. Profesyonel makyajlarda bana hep mürdüm tonlarını kullanıyorlar (burada ve burada vardı) bir hikmeti vardır dedim cbellle' den Nars Belly Dance' i aldım.
4. Çok uzun zamandır antreye halı arıyordum, sonunda evmanya' da buldum. Melissa' larla pek uydular.

Salı, Aralık 18, 2012

Kısa Saç Şekillendirme


Aslında bu yazıyı hazırlamayı uzun zamandır düşünüyordum, bir türlü fotoğraf çekememiştim. Saçımı kullanımım ile ilgili birçok soru alıyorum, yeni bir ürün de bulunca hem onu tavsiye etmek hem de her duştan sonra beş dakikada saçımı nasıl yaptığımı anlatmak için bu sabah fotoğrafları çekip hazırladım. (Kalktıktan kısa süre sonra fotoğrafları çektiğim için henüz inmemiş kurbağa gözlerimin kusuruna bakmayın :)


Yeni yıkanmış saçların önce nemini havluyla alıyorum ve saçım da düz olduğu için yaramaz çocuk saçından hallice bir hali oluyor. Burada kullandığım ürün Aveda' nın Texturizing Glaze diye tesadüfen alıp çok memnun kaldığım bir saç şekillendiricisi. Saçım biraz daha uzunken dalgaları daha güzel yapıyor ama bu hali de hacimlendirme açısından fena değil. (Ben limango' dan almıştım, şu anda da trendyol' da kampanyası var)
Bu krem şeklinde üründen çok az alıp tüm saça köpük sürer gibi sürüyorum. (Evde bir sürü köpük var ama kısa saçta istediğim şekli vermiyorlar) Sonra da vigo ucu takılı kurutma makinesiyle düşük ayarda kurutuyorum. Vigoyu çevirince hacimli ve dalgalı oluyor. Son olarak da hafif bir saç spreyiyle tamamlıyorum.


Yapışan düz saçlara hacim vermek için iyi bir yöntem, inşallah faydalı olmuştur.

Pazartesi, Kasım 26, 2012

Kiehl' s Aromatic Blends


Geçen hafta Kiehl' s yeni Aromatic Blends ürünlerini denemem için göndermişti, denemeye yeni fırsatım olduğu için ancak yazabiliyorum.
Aromatic Blens dünyanın çeşitli yerlerinden özel bitkilerinden hazırlanan vücut temizleyici, vücut losyonu ve parfümden oluşuyor. Dört farklı seri var,

Kyoto Japonya' dan Nashi Blossom&Pink Grapefruit (armut çiçeği ve pembe greyfurt) , Güney Fransa' dan Fig Leaf&Sage (incir yaprağı ve adaçayı), Fas' tan Orange Flower&Lychee (portakal çiçeği ve liçi), Uganda' dan Vanilla&Cedarwood (vanilya ve sedir ağacı).
Benim denediğim Nashi Blossom&pink grapefruit yani armut çiçeği ve pembe greyfurt serisiydi. Her ne kadar kendimi bu tarz ürünlerde hindistan cevizi-vanilya gibi kokulara daha yakın hissetsem de greyfurtun taze ve canlı kokusunu sevdim.
Vücut temizleyicisi ve losyonunu beraber kullandığımda vaat ettiği yumuşatmayı sağladığını gördüm. Ama yine de benim gibi kuru ciltler bir de duş sonrası vücut yağlarından kullanmaya ihtiyaç duyacaklardır. Normal ciltler için nemlendirmesinin yeterli olacağını düşünüyorum.
Bu ürünlerin en büyük özellikleri sülfat, paraben ve silikon içermemesi. Ayrıca çok nadir bulunan doğal özler kullandıkları için de fiyatları market ürünlerine nazaran pahalı. (250 ml vücut temizleyicisi 55 TL, 250 ml vücut losyonu 59 TL, 100 ml parfüm 139 TL)

Kullandığınız ürünlerin içeriklerine özen gösteriyorsanız ve kalıcı kokuları olan ürünler seviyorsanız Kiehl' s Aromatic Blends uygun bir alternatif olabilir.

Çarşamba, Eylül 19, 2012

Kiehl' s ile Tanışma


Geçen gün Kiehl' s dan gelen davet üzerine Buyaka alışveriş merkezindeki mağazasına gittim (tabii ki Nil de yanımdaydı) Yeşim hanım marka hakkında bilgiler verdi, bir sürü ürününü denedik ve süper ürünlerle tanışmış oldum. Rosacea' mdan da kurtulmuş olduğumu düşünerek artık kış için daha iyi nemlendiren ürünlere de geçmek istiyordum bu buluşma çok iyi oldu.
- Kiehl' s aslında eczane olarak kurulmuş bir marka ve 1851' den beri var. Türkiye' ye 3 sene önce gelmişler.
- İçeriklerine çok özen gösteriyorlar. Paraben yok, doğal içerikleri en çok kullanan markalardan biri.
- Hayvanlar üzerinde test yapmıyorlar.
- Çalışanlar çok sıkı eğitim ve sınavlardan geçiyorlar. Lacivert önlüklü görürseniz onlar henüz eğitimdeler, beyaz önlüklüler artık uzman olmuş kişiler.
- Cilt bakım ürünlerinin dışında bebek, erkek, saç ve vücut bakım ürünleri var.
- Renkli kozmetikleri pek yok, renkli nemlendirici ve hafif renk veren dudak balsamı var. (üstteki fotoğrafta benim de yüzümde bu ürünler var) Parfümleri de bu ay sonunda geliyormuş.


- Tester konusunda çok cömertler. Genelde bütün ürünlerin tester larını hazır tutuyorlar. Eğer cildinize uymadığı için dünya kadar kozmetiği henüz kullanamadan çöpe atmaktan bunaldıysanız beğendiğiniz ürünü yaklaşık beş gün deneyip karar verebiliyorsunuz.
- Kullanılan ambalajlarda geri dönüşüme uygun materyal kullanılmış. Ürününüz bitince mağazaya geri götürüyorsunuz, size seyahat boyu ürün gibi hediyeleri oluyor.


- Fiyatları -benim zannettiğim gibi- çok pahalı değil. En pahalı ürün 142 lira ile C vitaminli kırışıklık kremi. Bu üründe %10.5 gibi çok yüksek bir oranda C vitamini bulunuyor. Üstteki fotoğrafa tıklarsanız bazı ürünlerin daha detaylı fiyatlarına da erişebilirsiniz.
- Sosyal sorumluluk projelerine destek veriyorlar. Favori ürünlerinden Ultra Facial Cream' in büyük boy kapağında birçok ünlünün "içimdeki çocuk" temasıyla kendi çizimleri kullanılmıştı. Bu ürünlerden elde edilecek gelirin büyük kısmı Koruncuk vakfına bağışlanıyor.
 
 
Bunlar da benim cildime uygun ürünler. Cilt analizinde tabii ki cildim kurudan normale dönük çıktı. O yüzden ona uygun yıkama ürünü, organik Açai toniği, gece için Midnight Recovery Concentrate ve gündüz için Ultra Facial Moisturizer önerildi. Özellikle gece serumu konusunda çok iddialılar, ben de iki gecedir kullanıyorum, sabah kesinlikle daha aydınlık bir ciltle uyanıyorsunuz. Bir de benim çiller-güneş lekeleri için dark spot solution serumdan da bir numune aldım, bakalım işe yarayacak mı, o da çok methedilen bir ürün.
Öğrendiklerimden aklımda kalanları paylaşmak istedim,
daha detaylı bilgi için www.kiehls.com.tr yi ziyaret edebilirsiniz.

Perşembe, Ağustos 30, 2012

Lush Güzellikleri


Daha önce birçok kez yazmıştım, maalesef öyle her kozmetiği kullanabilen biri değilim cildim çok hassas. (Zaten bu hassasiyet hamileliğimde rosaceaya dönüşmüştü) Sadece eczaneden aldığım birkaç markayı kullanıyorum uzun süredir (Bioderma, Bionike ve Papulex)
Lush ise daha önce kullandığım bir markaydı, iki sene önce burada ve şurada anlatmıştım. Özellikle Big şampuanı ve celestial nemlendiricisini çok beğenmiştim. Geçenlerde de Lush yetkililerinden mail geldi, yeni ürünleri hakkında bilgi verdiler ama ben bir türlü mağazalarına gidemedim. Ben gidemeyince onlar bana bir paket gönderdiler.


Kutunun içinde bir sürü deneme boyu ürün vardı. Duş jelleri, sabunlar, yüz temizleyicileri, kremler. Sabun ve duş jelleri beğenisi kişiye göre çok değişkenlik gösterir bence, koklayarak alınması daha mantıklı. Bunlar içinde çok beğendiğim üç ürün oldu :
1. Angels On Bare Skin yüz temizleyici : Bu iki sene önce yaptığım alışverişte de vardı, cildi çok güzel temizliyor ve nemlendiriyor. Yalnız son kullanma tarihine kadar ürünü bitirememiştim, az kullanmak yetiyor çünkü. Belki daha az miktarlarda alınabilse daha iyi olabilir.
2. Tiny Hands El Serumu : Sabun gibi kalıp şeklinde ama çok güzel bir el kremi. Gece yatarken sürüyorum, sabaha mis gibi oluyor.
3. Ro's Argan Durulanan Vücut Sabunu : Mantığı saç kremiyle aynı ama bir farkı var, bu vücut için. Duş jelinden sonra sürüp duruluyorsunuz, muhteşem nemlendiriyor.

Şampuanlarım bittikten sonra ilk fırsatta yine Big' e döneceğim, bir de bu numuneler bittikten sonra tabii. Ayrıca yeni makyaj serisi var, duymuşsunuzdur. İlk fırsatta onlar da incelenecek.

Cumartesi, Haziran 23, 2012

Deniz Çantasının İçindekiler ve Güneş Kremleri


Denize-havuza götürülenlerin yalnızca bir kısmı. Bir havlu, iki peştemal; mayolar, gözlükler, şapkalar, kremler, tabii ki gözükmeyen Nil'in bezleri, yedekleri, termosu gibi şeyler.
Güneş kremleri hakkında sorular geliyordu. (adsızları yayınlamadığımı yazdığım halde hala adsız yorumlarda sorular geliyor, ben de cevap veremiyorum tabii) Benim kullandıklarım yüz için Papulex uv spf 30 koruma faktörlü krem, ki bunu zaten her gün sürüyorum. Son gittiğim cilt doktorum rosacea için önermişti, memnunum. Vücut için de Vichy spf30 kullanıyorum. Eskiden kakao yağı sürüp saatlerce yatabilirdim güneşin altında, artık bunları sürüp şemsiye altında duruyorum.
Nil için ise geçen seneki gibi bu sene de Chicco aldım.

Çarşamba, Mayıs 23, 2012

Günlük Makyaj


Rosaceam büyük ölçüde tedavi olduğu için makyajım da değişti bu günlerde. (Tedaviden kastım sivilce benzeri oluşumlar kullandığım ilaçla söndüler, aşırı hassasiyet ve yanma gitti. Kırmızılık hafif de olsa duruyor) Hala Papulex' in normal ve spf li nemlendiricisini kullanmaya devam ediyorum. İçindeki çinko gerçekten iyi geliyor.
Eğer makyaj yapmayacaksam sadece Garnier BB cream' i sürüp çıkıyorum. Bunu birçok blogda okuduktan sonra denemek için almıştım uzun zaman önce. Cildim hassas olduğu için biraz çekindim, ama bir sorun yaratmıyor, kuru ciltler için güzel ve uygun fiyatlı bir BB cream bence.
Makyaj yapacaksam Body Shop' un extra virgin minerals krem fondötenini sürüyorum. Mac' in eski moisture blend' ine benziyor bu (onu artık neden üretmiyorlar bilmiyorum) yalnız renkleri biraz koyu, ben en açığın bir koyusu olan 202 numarayı kullanıyorum. Beyaz tenliler renk konusunda zorlanabilirler. Göz altı kapatıcısı Lancome' um bittiği için Maybelline kullanıyorum. Genelde morluk sorunum olmadığı için yetiyor zaten. Rimel bu ara Golden Rose Wonder Lash, fiyatına göre çok iyi bence.
Allıktan çok bronzer kullanıyorum, eşime duty freeden sipariş verdiğim Guerlain Terracotta (3 numara). Bu da senelerdir dönüp dolaşıp geldiğim bir ürün, herhalde 4. kutum bu. Rengi, nemlendirmesi çok başarılı.

Perşembe, Eylül 15, 2011

Kahve Bakır




Bu yazımdaki evde saç açma deneyimimi bir üst seviyeye taşıdım ve bir ton daha açarak kahve bakır rengine döndüm. Saç rengini açmak için Palette IL1 yoğun renk açıcıyı kullandım. Saçım boyalı olduğu halde hemen (ilk 10 dakikada bile) açtı. Bekleme süresinin sonunda ise saçım koyu turuncu gibi bir renge kadar açılmıştı. Yıkayıp kurutup Palette kahve bakır (6.70) rengini uyguladım. Renk oldukça iyi tuttu.

Bu işlemleri pazar akşamı yapmıştım ama ancak dün akşam bir arkadaşımızın düğününe gitmeden önce fotoğraflayabildim. Güneş vurunca bu şekilde baya kızıl gözüküyor. İç mekanlarda daha kahve.

(Saç-makyaj yine bana ait :)

Perşembe, Eylül 08, 2011

Evde Saç Rengi Açma

Eski yazılarımı okuyanlar bilirler, evde saç boyama konusunda baya tecrübem var ve genel olarak olabilecek tüm aksaklıkları da yaşadım. Eğer evde saç renginizi açmak istiyorsanız, ilk olarak üzerinde "açıcı" yazan bir saç boyası kullanmanız gerekiyor. Veya boyaların arkasındaki saç renklerinde koyu saça uygulanabiliyor olmasını görmeniz gerekli. Saçınızda boya yoksa işiniz çok kolay, istediğiniz rengi daha kolay elde edersiniz ama saçınızda boya varsa rengini açmak zor oluyor.

Özellikle siyah veya kızıl gibi yoğun renklere boyalıysa, evde saçınızın rengini açmayı denemenizi tavsiye etmem.

Bir de saçın rengi açılırken genel olarak kızıl tonlarda açılır. Eğer küllü bir renk istiyorsanız üzerine birkaç boya yapmanız gerekebilir.

Saçımın ilk hali, yaklaşık bir ay önce Garnier' in çikolata kahvesine boyamıştım. Rengi sadece bir ton açacağım için 8 numaralı renk olan koyu sarıyı kullandım. Saçı açarken diplere özellikle sürmedim, dipler kendi rengim olduğu için sonradan kullanacağım boya zaten onu açacak.



Boyadıktan sonra kutunun üzerinde yazan süre kadar bekledim.( Eğer istediğiniz kadar açılmamışsa bekleme süresini uzatmak yerine tekrar saçı açmak daha iyi sonnuç veriyor. Bekleme süresi uzasa bile renk bir yere kadar açılıyor çünkü.) 30 dakika sonra sadece suyla duruladım ve kuruttum.



Açma işleminin sonucu aslında istediğim renge oldukça yakındı ama daha parlak bir sonuç istediğim için bu sefer de yine Garnier' in altın kumralıyla boyadım. Garnier kullanmamın özel bir sebebi yok aslında, saçım kısa olduğu için o kadar yetiyor. Bir de markette indirimdeydi, bir ara denerim diye almıştım.



Ve gün ışığında saçımın son hali. Sadece bir ton (5 ten 6 ya) açtım ve koyu bakır gibi bir renk oldu. Bu rengi daha önce de denemiştim, bu yazımda vardı.

not : sadece bir ton açık renkle boyayacağım için açma işlemine gerek olmadığı düşünülebilir ama bazen dipler açık, uçlar koyu kalabiliyor açık renkle boyandığı takdirde. O yüzden riske atmak istemedim.

Cuma, Mayıs 13, 2011

Tresan Şampuan ve Saç Toniği



Twitter' da geçenlerde yazmış ve yardım istemiştim saç dökülmesi ile ilgili. Doğum sonrası maalesef herkesin yaşadığı birşey bu, hormonlar normal hale gelene kadar yaşanıyor. Benimki üç ay civarında başladı ve bir ayı geçen bir süredir devam ediyor. Hormonlarla alakalı olduğu için dışardan yapılan müdahaleler çoğunlukla sonuç vermiyor bu durumda.

Yine de bana market şampuanlarının hiçbiri iyi gelmediği için zaman zaman kullandığım Tresan' a geçtim. Yağlı saçlar için olan şampuanı kullanıyorum. Aslında saçım normal ama kısa olduğu için yağlandığı zaman çok kötü oluyor. Saç toniği ise diplere uygulanıyor banyodan sonra, biraz aftershave gibi kokuyor ama olsun :=) Dökülmede hafif bir azalma var ama saçı yağlandırmaması özelliği nedeniyle memnunum. İki gün dayanabiliyor en azından.

Salı, Mart 08, 2011

Youngblood Likit Mineral Fondöten

youngblood_fondoten


Blogger yasağından dolayı hiç yazasım gelmiyordu günlerdir. 
Bir de tabii bebeğe göre vaktimi ayarlıyorum, bu ara fırsat da olmadı. 
Youngblood ürünlerini bir süredir duyuyordum (hatta strawberry' de de satılıyor) ama deneme şansım olmamıştı. (twitter' dan bu ürünü sorduğumda sağolsun takipçilerimden biri yardımcı oldu bana) Bir dergide mart ayına özel indirimini okuyunca araştırmaya başladım. Benim cildim için uygun olacağını düşündüğüm likit fondöteni dışarı pek çıkamadığım için internet üzerinden sipariş vermek istedim. 
Bu siteden "golden tan" isimli rengini sipariş ettim, iki gün sonra ulaştı bana. Sitenin mail ile bilgilendirmesi gayet iyi tavsiye ederim, yalnızca kargo takibinde sanırım sıkıntı var ama kargoya verildi bilgisini iletiyorlar. 
Renk buğday tenlilere uygun diye belirtilmiş, bana tam oldu. Yapısı Jane Iredale' e göre biraz daha kapatıcı, ben fırçayla uyguluyorum ama iyi bir süngerle de uygulanabilir.
Kuru ve normal ciltler için daha uygun ve orta kapatıcılıkta bir fondöten. 30 ml, paraben içermiyor.

Cuma, Şubat 25, 2011

Inlight Organik Bakım Ürünleri


Bir süre önce bir okuyucumun beni yönlendirmesiyle bu bloga girdim ve aynı benim gibi rosacea' dan muzdarip biriyle karşılaştım. Kendisine hemen benim durumumu anlatan bir mail gönderdim, cevap da gecikmedi. Kendisi de bu hastalığa sahip olduğu için cildinin kötü durumlarında antibiyotik tedavisi gördükten sonra bu ürünleri kullanmış ve çok memnun kalmış. Hatta o kadar memnun kalmış ki ürünleri Türkiye' ye getirmiş. Şu an birçok eczanede ve sitesinde bulmanız mümkün.
Organik gece balsamı : katı krem şeklinde bir ürün, içinden çıkan ahşap spatulayla sürülüyor. Gece boyunca cildin nemlenmesini sağlıyor. Sabah kalktığınızda nemlenmeyi hissedebiliyorsunuz.
Organik günlük yüz yağı : Ben özellikle makyaj altına kullandığımda çok memnun kaldım. Ürün yağ formunda olduğu için masaj yaparak yedirirseniz çok güzel sonuç alınıyor.

Benim cildim genel olarak kuru ve hassas olduğu için organik ürünler çok daha iyi geliyor bana. Kozmetik ürünlerin çoğuna tepki gösterirken organik ürünler bir sorun yaratmıyor. Inlight ürünlerindeki yağlar benim cildim için yeterli geldi. Sitede cildiniz ne tür olursa olsun (kuru, normal, yağlı) üründeki yağlar ihtiyacı kadar etki ettiği için kullanılabileceğini yazıyor. 
Eğer siz de organik bakım ürünlerine meraklıysanız, (hem de plastik değil cam kavanozlarda) Inlight ürünlerine bir bakın derim. Türkiye sitesi www.inlight.com.tr.

Çarşamba, Şubat 16, 2011

Kırmızı Hırka ve Pastel Ojeler


Biraz da renkli şeylerden bahsedeyim.
Pazar günü yaşadıklarımdan önce cumartesi Niloş'u dışarı çıkarmıştık. Hafta içi tek başıma olduğumdan benim için doğumdan beri alışveriş büyük oranda online ile kısıtlı olduğu için çok birşey alamıyordum. Cumartesi birkaç mağaza gezme imkanım oldu, indirimler bitmek üzere ben yeni bakabildim. Bütün mağazalar çok kalabalık olmasına karşın Mango nedense çok sakindi. Yeni sezon açılmıştı ama eski sezondan indirimli ürünlerde bedenler vardı. Bu hırkanın yumuşak dokusuna bayıldım bir de tabii rengine, kırmızı iddialı gelenler için hardal sarısı da vardı, oldukça indirimliydi.


Sonra bir de Gratis' e girdim Pastel' in birçok yerde okuduğum yeni oje renkleri gelmiş. Daha yeni oje çekmecemi düzenleyip baya oje atmışken yenilerini niye aldım bilmiyorum, dışarı çıkmışken kaçırmak istemedim. (kaçsa ne olacaksa sanki :) evde fazla durmanın psikolojik etkileri) Son olarak da yine bloglarda okuduğum Flormar' ın yeni çıkan oje kurutucusunu aldım Flormar kioskundan. Henüz denemedim ama deneyenler başarılı bulmuş, fiyatı muadillerine göre çok uygun 8.50 lira.

Cuma, Şubat 04, 2011

Nail Trick - Soyularak Çıkan Kokusuz Oje


Aslında bu konuyu Makyaj Çantam bu yazısında uzun uzun yazmıştı. Özellikleri, nasıl soyularak çıktığı ile ilgili bilgileri orada bulabilirsiniz. Oje kokusundan rahatsız olanlar, hamileler (ben hamileliğimde şu 3T' yi içermeyenlerden kullanmıştım genelde) benim gibi minik bebeği olup kokusunun rahatsız etmesini istemeyenler için birebir. 
Benim için ise kokusuz ve kolay sürüldüğü-kuruduğu için (bebekle hayatta önemli şeyler) çok başarılı. Rengi ise favori oje rengimdir, nar çiçeği.

Dün bu ojeyi sürdükten sonra hazır Niloş da uyumuşken ben de biraz yatayım dedim şükür ki uyumuşum. Kalktığımda ellerimi yastığa yapıştırdığım için bütün ojem bozulmuştu. Dert değil tabii ki hazır nasıl soyularak çıktığını merak ediyorken çıkarıp fotoğrafladım. Bu kadar kolay çıkabileceğini düşünmüyordum, fotoğraflardan siz de görebilirsiniz. 


(Trendyol' da kampanyası vardı oradan almıştım, sitelerinden de ulaşabilirsiniz.) 

Çarşamba, Ocak 26, 2011

Sally Hansen I Pink I can


Sally Hansen' in ojelerini seviyorum, diğer ojelerden daha çok ürün içeriyor (14.7 ml) fırçası oldukça büyük (benim tırnak yapıma uyuyor ama küçük tırnak yüzeyleri için sorun olabilir) kolay sürülüyor ve kısa sürede kuruyor.
Bu geçenlerde aldığım bir renk, tam bir şeker pembesi ismi I Pink I can diye geçiyor. Hatta şu anda markafoni' de 7.90 liraya düşmüş, isteyenler buradan bakabilir.
markafoni' ye buradan üye olabilirsiniz.