Pazartesi, Ağustos 31, 2009

Bağlamalı Penye Elbise




(çizimlerin büyük halleri için üzerlerine tıklayın.)
Penye kumaştan yapılabilecek çok basit ve farklı bir elbise kalıbını veriyorum bugün. Genel olarak dümdüz bir kalıp fakat yanlardaki çıkıntılar ister boyundan ister belden bağlanarak elbiseye farklı bir görünüm veriyor.
Yukarıdaki kalıplardan kumaşı kesip hazırlıyoruz, sonra ön ve arka parçayı birleştiriyoruz. İki yandaki çıkıntıları uzatmak için kumaştan şeritler kesip ekliyoruz. Ek şeritlerin uzunluğunu yaklaşık 75 cm alabiliriz, veya daha uzun da kullanabiliriz.
En son da bağlamalara püskül ve kordon ekleyebiliriz. Ya da istediğiniz başka bir süs.

Pazar, Ağustos 30, 2009

Mango Fermuarlı Ayakkabı

Bugün Mango Outlet' ten aldığım ayakkabıyı giydim.
Baya yüksek olmasına rağmen rahatlar.
İşte kaba ama şirin fermaurlı ayakkabılarım : (14,90 olduğunu söylemiş miydim :))


Cumartesi, Ağustos 29, 2009

Salaş Somon Tshirt ve Yeni Çiçeklerden Aksesuar



Dün sabahtan sevgili Keddy ile buluşup pazar gezdik. Bütün kumaş tezgahlarını eşeledik, güzel aksesuarlar bulduk. Ama hava pazar gezmek için fazla sıcak olunca kendimizi Optimum' a attık. Orada da mağazaları gezdik, ufak alışveriş yaptık.
Beraber fotoğraf çektirmeyi unuttuğumuza inanamıyorum, oysa ki konuşmuştuk...

Mango' dan 4,90' a bir etek aldım. 81,90' dan inmiş, inanılmaz. Sezondan hiçbir şey almamak lazım. Yine Mango' da sandalet tarzı bir ayakkabı gördüm dün, baktım ama almadım. Çünkü ya nefret edilecek ya da çok beğenilecek biraz kaba biçimli bir ayakkabıydı. Sonra eve gelince niyeyse o ayakkabı aklıma geldi.
Ve bu sabah saat 10:00' da Optimum' daydım. Ayakkabı 129muş 14,90' a inmiş. Dün 3 tane vardı, bu sabah iki tane 39 kalmıştı. Birinin zaten fermuarı bozuktu, diğerini de ben kaptım. Azimle gittim ve aldım, mutluyum. 39 birazcık büyük ama küçük olmasından iyidir :))



Dün giydiğim salaş tshirt' ü ben tasarlamıştım. Altta omuz kısmı biraz daha farklı kesimli bir de beyaz tshirt var. Aslında çok da tasarım birşey değil bendeki bir tshirtün modelini biraz değiştirip penyeleri kestim, sonra da reçmeye götürdüm.
Ve yeni çiçeklerle yaptığım ilk hain planım... Uzun bir kolye, kemer, saç bandı. Hepsi oluyor.
Örgü kısım ipek kumaş, uçlara süet parçalar ekledim.

Cuma, Ağustos 28, 2009

Duvar Dekorasyonu-Sticker



Bu konudan daha önce bahsettiğime eminim ama eski blogda da bunda da fotoğrafını bulamadım. Blogun başına o kadar çok şey geldi ki tam düğün zamanı, evle ilgili bütün fotoğraflar uçmuş. Hatta bazı yazılarım da, inşallah yeniden ekleyeceğim sırayla.
Fotoğrafları kronolojik sıraya göre koymak lazım. Öncelikle bu daha evlenmeden, evi hazırlarken walltogether' dan alıp büyük bir hevesle uyguladığımız duvar sticker'ı. Siyah çok göz yorabilir diye rengini gri seçmiştim, iyi ki de öyle yapmışım taş kaplama duvarla bütünlük sağladı.
Konsolu (bütün ahşap mobilyalar gibi) ben çizip özel yaptırtmıştık, ağacı Burma teak diye geçiyor. Üzerinde cila yok, sadece arada yağlamak gerekiyor. Bir buçuk sene geçmesine rağmen hala ağaç kokuyor, ki eve misafir gelen herkes gibi ben de o kokuya bayılıyorum.
Konsolun üzerindeki abajur IKEA, minik heykel arkadaşımızın hediyesi, aynalar yine IKEA' dan ve sadece bir kısmı gözüken avize Beylikdüzü'nde bir avizeciden.



Bu duvar sticker' larını ise geçen hafta cuma pazarından aldım. Salondakinin onda biri fiyatına :)) Tabii ki aynı kalitede olmaları imkansız, yine de bence gayet güzel iş görürler.
Aslında iki ayrı ürün bunlar. Biri kafes, dal ve kuşlar; diğeri ise kediler ve sokak lambası. Ben ikisini kombinlemeye çalıştım. Bu oda da misafir odası olduğu için zaman geçtikçe kalkarlarsa da problem olmayacak.

Eda' nın Entel Elbisesinin Kalıbı

Bu hafta bir kalıp daha yayınlayacağım demiştim ya, sonunda yetiştirebildim. Eda' nın bu yazısında bahsetmiş olduğu elbisesini diktikten sonra uzun süre kendime de dikmek için kumaş aradım ama bir türlü bulamadım. En sonunda Migros' tan aldığım pareolardan birini bu işe harcadım, pişman değilim :))
Aslında elbisenin dikişi inanılmaz basit, sadece bir-iki saatte yapabileceğiniz birşey. Üstelik hiç de öyle durmayacak. Eda bu giysiyi elbise olarak giyeceği için astarlı çalışmıştım ama kendime yaparken -tunik olarak kullanacağım için- astar kullanmadım.
Bu elbise/tunik için en güzel sonuç verecek kumaşlar tülbent tarzı ince pamuklular veya ince ipekliler olabilir. Bir de eğer eni geniş bulabilirseniz çok daha rahat edersiniz. Benim kumaşın eni 110 cm olduğu için etek ucuna ek yapmak zorunda kaldım.


Öncelikle kumaşımızı verev şekilde (45 derece) katlıyoruz(1) ve kat yerinden ikiye ayırıp iki tane üçgen parça elde ediyoruz.(2) [Eğer benimki gibi eni dar kumaş kullanıyorsanız kalan kumaşları bu iki üçgenin uzun kenarına ekleyerek uzatabilirsiniz.]
En üstte verdiğim kalıbı baz alarak bu üçgen parçalardan boyun ve kol kısmını kesiyoruz. Böylece ön ve arka parçalarımız hazır oluyor. (3)



Bundan sonraki kısım sizin isteğinize kalmış. Eğer yakınınızda bir terzi varsa veya evinizde overlok makinesi varsa yukarıdaki şekilde (baby overlok) uçlarını bitirebilirsiniz. Elinizle bastırabilir veya ince zigzag çekebilirsiniz.


Uçlarını bu şekilde bitirdikten sonra kalıpta dikiş yazan yerleri dikeceğiz. Bunu için kumaşı tersi ters şekilde yerleştirip üstten makine çekeceğiz. (Koltuk altından düz bir çizgiyi sabunla işaretlerseniz yamuk dikmemiş olursunuz.) Ben tunik olarak kullanacağım için sadece 40 cm dikip kalanını yırtmaç olarak bıraktım. Eğer elbise olarak kullanacak ve bütün dikişi tamamlayacaksanız basen kısmının sarmaması için dikişi etek ucuna doğru biraz açarak bitirebilirsiniz.
Son olarak da boyun kısmını içe katlayıp üstten makine çekiyoruz. Böylece boyundan bağlanması için tünel hazırlanmış oluyor.(4) Bu tünele de istediğiniz tarz bir kurdele/bağ geçirdiğiniz takdirde elbise tamamlanmıştır.
Güle güle giyin.


Perşembe, Ağustos 27, 2009

Kumaş Gül Yapımı Detaylı Anlatım

Yorumlarda kumaşın uçlarını yaktıktan sonraki kısım için sorular vardı. Ben de hazır bir tane gül yaparken fotoğrafladım, inşallah yardımcı olur.
Yorumlara cevap verirken de yazdığım gibi orijinal sitedeki arkadaş sadece kumaşın tamamını büzüp kıvıra kıvıra gül şeklini elde etmişti. Ben tabii biraz arıza olduğum için taç yaprakları tek tek büzerek yaptım, çok daha düzgün oluyor.


1. Öncelikle düz olarak bıraktığımız kumaş ucunu gülün ortası olacak şekilde kıvırıyoruz.
2. Bu kısmı dikip ilk taç yaprağını teğel dikişiyle elde dikiyoruz.
3. Bu kısmı büzüp gülün orta kısmına dikerek sabitliyoruz.
4. İkinci taç yaprağı da aynı şekilde büzüyoruz.
5. Bu şekilde bütün yaprakları yerine dikiyoruz.
6. Gülün boyutu yeterliyse ucunu kesebiliriz.
İşte sonuç :


Gülün arka kısmını da yakıyorum ben bittikten sonra, daha sağlam oluyor.

Erkek Reyonu



Normalde mağazaların erkek reyonlarına çok bakmam, ancak eşime birşey alacaksam girerim. Dün de Peacocks' un indiriminden eşime tshirt falan bakayım dedim ama maalesef birşey bulamadım. En azından eşime :)) Kendime bu kemeri buldum, neredeyse dövmemin aynısı. Hem de %50 indirim vardı : 12,25' e geldi.
Hayır, Beşiktaşlı değilim. Adımın anlamı da ondan...

Renkli : Mor+Pembe



Aslında bu kadar renkli genelde giyinmem. Ama arada yapıyorum işte. Hele geçen gün bir yerde somon elbise üzerine cam göbeği mavi ceket kombini gördüm, muhteşem duruyordu. Denemek lazım...
Bu kombin de geçen hafta Edoş' la bir akşam gezmesinden...


Mor Tshirt-Cuma pazarı
Pembe Pantolon-Mango(eski)
Pembe Sandalet-ShoeTek
Kemer-Adidas(eşimin ilk hediyelerinden biri)
Çanta-Boyner(eski)
Küpeler-Hesionka

Yeni Güller



Bu ara yine güllere taktım ama bu kez benim yöntemle değil, biraz daha değişik yapılıyor. İki gündür evdeki kumaşlarda denemeler yapıyorum, sadece polyester kumaşla düzgün sonuç alabildim. Koca kumaş yığınımın içinde sadece bir adet polyester varmış maalesef. Astar olarak hiç sevmem polyesteri, naylon naylon gelir bana.
Birkaç saatimi kumaşçılarda harcayarak baya rengini topladım bu polyesterin. Bu arada ucuz kumaşlardan biri, rahatlıkla bulabilirsiniz.
Bu güller için illa ki o kumaştan lazım. Uçlarını yaktığınız için pamuklu kumaşları sakın kullanmayın, alev alabilir. İpekli olanlar bile hafif yanıyor haberiniz olsun.
Yaptığım güller için çok hain planlarım var :))
Uçlarını eriterek gül yapımı orijinal site burasıdır.

Çarşamba, Ağustos 26, 2009

Siyah Beyaz ve Yelek



Haftasonu giydiğim bir kıyafet bu. Sanırım artık etek-elbise gibi şeylerden sıkıldım, serin günlerin gelmesini ve pantolonlara dönmeyi istiyorum.
Beyaz tunik Tbox' ın ilk zamanlarından. Bu arada Tbox tasarımcılarının cin fikirlerine bayılıyorum, gülmek için sitelerindeki kullanım talimatnamelerini okumak yeterli :))
Siyah tayt gibi görünen şey ise aslında şalvar gibi birşey. Yani şalvar gibi başlayıp bilekte daralan ve tayt olan bir zımbırtı.
Beyaz Tunik-Tbox
Yelek-Cuma Pazarı
Siyah tayt/şalvar-Cuma Pazarı
Gözlük-H&M
Çanta-Koton
Taç-B'lun Design (pek gözükmese de)
Ayakkabılar baya eski, nereden olduğunu hatırlamıyorum.

Salı, Ağustos 25, 2009

Özge'den ve Hesi'den Hediyeler



Bu yazımda bahsettiğim gün öğlen de Özgecim ile buluşmuştuk. Araya sıkıştırabildi bizi, oturduk biraz. Ve benim en sevdiğim karakterin Betty Boop' un aynasından getirmiş hepimize. Bayıldım, hemen banyoma astım.
Hesicim ise o süper cupcake' li ve şekerli küpelerinden yapmış. O gün takamadım ama ertesi gün hemen kullandım, çok şirinler :))
Özge' nin takıları için buraya,
Hesionka' nınkiler için buraya bakabilirsiniz.

Elf Kaş Farı ve Shadow Stick Makyajı



Bir önceki yazımda görüntülediğim Elf ürünlerini kullanarak bir makyaj yaptım. Öncelikle makyajda kullandıklarım :
1.Everyday Minerals fırça/2.MAC Bronzing Powder(Refined Golden)/3.Sephora Concealer Brush/4.MAC 187 Brush/5.MAC moisture blend fondöten (NC25)/6.7. Majirel far fırçaları/8.Inglot 3lü far paleti/9.Loreal Voluminous Maskara/10.Elf Liner&Shadow Stick/11.Elf Kaş Farı

Bu kadar ürün kullanıp da illa ağır bir makyaj yapmıyorum hiçbir zaman. Sadece en hafif makyajda bile çok ürün kullanıyorum ama hepsinden inanılmaz az. Çünkü makyaj demek baz demek bence. Hiçbir zaman çillerimi kapatacak kadar kalın fondöten/pudra sürmem ama mutlaka birşey sürer ve çok iyi yediririm. Aynı şekilde eğer göz makyajı yapacaksam mutlaka iyi bir zemini olması lazım. Yoksa süper kalite bir far bile sürsem iki saat sonra uçar gider.

Bu makyajda önce Mac moisture blend' de(5) kalan minnacık parçaları concealer fırçasıyla(3) alıp yüzüme sürdüm ve 187 nolu fırçayla(4) güzelce yedirdim. Göz için ayrı bir ürün kullanmayacağım için göz üzerine ve altına da aynı şekilde yaydım. Elf Liner&Shadow(10) un açık renkli stick formundaki farını göz üstüne, ince uçlu kahverengi kısmını ise göz altına sürdüm. Inglot paletindeki açık renkli farı(8) kaş altına ve göz pınarına(6), bakır rengini ise elf stick' in üzerine uyguladım(7). Son olarak da Elf'in kahverengi kısmıyla göz üstüne çizgi çektim.



Sonra Elf'in kaş farını(11) uyguladım ve rimel(9) sürdüm. Everyday minerals fırçasıyla(1) da bronz allığımı(2) sürüp makyajı tamamladım. Fotoğrafta gözüksün diye kaş farını biraz abartıp sürdüm, günlük makyajda daha az sürüp daha doğal gözükebilir.

Kaşlarımın seyrekliği ve açık renk olması sebebiyle kalın ve koyu renk kaşları çok severim. İfadeyi çok değiştiriyor ve bence gözleri ortaya çıkarıyor. Bu kaş farı en favori malzemem şu anda.
Eyeliner&Shadow stick için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Shadow kısmı olan açık renk bölümün maalesef renk vermesi çok az. Ama eyeliner kısmı hoş bir kahverengi ve güzel renk veriyor, ayrıca baya kalıcı.

Elf' i Seviyorum :)

Daha önce bir Elf macerası yaşamıştım, buradan okuyabilirsiniz. Ama ben hiç akıllanmadım, gittim yine Elf' ten alışveriş yaptım ama bu sefer paşa paşa kargo ücretini ödedim. Korkudan en ucuzunu da seçmedim Intenational Sign For diye bir seçenek vardı onu işaretledim. Ürünlerden fazla para verdim tabii ki. (7,95 £)
Tabi parayı verince 17' sinde İngiltere' den yollanan zarf dün yani 24' ünde elime geçti. Hızı oldukça iyi bence.


Aldıklarım:
-Eyebrow Kit medium 3.50 £
(studio serisinden, çok başarılı bir ürün)
-Eyeliner Brush 1.50 £
(bende MAC' in kesik uçlu fırçası vardı, bu da yedek oldu)
-Eyeliner and Shadow Stick brown/basic 3.50 £
(bu da studio serisinden, renkleri çok hoş)
-All Over Color Stick Pink Lemonade 1.50 £
(kokusuna bayıldım ama gramajı baya az)

Bu arada bir önceki kaybolan siparişim için PTT' yi o kadar çok aramıştım ki, gelen mahalle postacısı tanıdı beni :)) "Bayadır ilk defa sizinkini bulamadık, normalde olmuyor" dedi.

Aldığım bazı ürünleri kullandığım makyajı da bugün yayınlayacağım, o zaman daha iyi yorum yapabilirim herhalde.

Pazartesi, Ağustos 24, 2009

Hint İşi Elbise



Bir önceki yazımda bahsettiğim gün dışarı çıkarken yeni aldığım hint işi elbisemi giymiştim. Hint kumaşlarının muadillerini maalesef her yerde bulmak mümkün değil. Bir elbise için model kadar kumaş da önemli olduğu için bulamadığım kumaşları elbise olarak görünce alıyorum tabi ki.

Elbise-Hint ürünleri satan butik
(Bağdat Caddesi' ndeki Body Shop'u geçince sokağın karşısındaki pasajda)
Küpe-Bakırköy'deki bir pasajdaki gümüşçüden, eski.
Gladyatörler-Queen Bee
Portföy Çanta-Ben yaptım
Gözlük-Mango


"Dört Başı Mamur"


Sözlük Anlamı : Her bakımdan istenildiği gibi olan.
Eksiksiz, kusursuz.
Tabi öyle kusursuzluk kimsenin olmadığı gibi bizim de haddimize değil, yanlış anlaşılmasın. Sadece dört rakamına uygun başlık düşünürken aklıma geldi, tam anlamını da öğrenmiş oldum.



Geçen hafta başında bir buluşma daha gerçekleştirdik. (Ben, Edoş ve Biluncum) Bu sefer deli dolu, kendine has tarzıyla farklı bir blog yazarı ve tasarımcı olan Hesi' yle. Önce Mado' da kahvelerimizi içip muhabbet ettik. Sonra biraz gezindik. Caddeye Renk Geldi sloganlı filli boya reklamını görünce önünde fotoğraf çektirmeden yola devam edemedik :))

Dört farklı renktik o gün.

Acıkınca Casita' ya oturduk ve Feraye söyledik hepimiz. Neyse ki, yemekler bitince fotoğraf çektirmişiz, Ramazan Ramazan kimsenin canı çekmesin. Hiç güzel değildi zaten :P diyip bu konuyu kapatayım.

İstek Pazartesi : Gri Pembe Elbise Kalıbı ve Dikişi




Bu yazımda giydiğim gri pembe elbisemin dikişi hakkında birkaç soru gelmişti, sevgili Autocad' ciğimi kurup kalıbını çizdim. Kalıp hakkında birkaç bilgi vereyim :

- Kalıp 38 bedendir, büyük veya küçük bedenler için verilen ölçülere 2cm ekleyerek veya çıkararak istediğiniz bedene uygulayabilirsiniz.
- Elbise mini boydur. Dizde bir boy olmasını istiyorsanız etek boyunu 10 cm kadar uzatmalısınız.
- Kalıpta dikiş payları eklenmemiştir. Kumaşınızı biçerken kalıpların etrafında 1,5 cm pay bırakın.
- Çizimlere tıklayarak büyütebilirsiniz.



Kalıp :
1. Askı (2 adet kesilecek)
2. Roba (2 adet kesilecek)
3. Gövde (2 adet kesilecek)
4. Eteğe ek parça (2 adet kesilecek)

Gövde parçalarını kalıptaki nokta işaretleri arasında büzün ve robayı ekleyin. Etek ucuna da ek parçayı dikin. Böylece ön ve arka parçalar hazırdır.
Yan dikişleri kapatın. Robayı yarısına kadar katlayıp ütüleyin ve açıkta kalan ucu 1,5 cm kadar içe ütüleyin. Üstten bu kısma makine çekin.
Aynı işlemi eteğe ek parça için de yapın. Açıkta kalan ucu 1,5 cm kadar içe ütüleyin, sonra da tüm boyun yarısına kadar içe ütüleyin. Üstten makine çekin.
Askıları tersten boydan ikiye katlayıp dikin. Düzüne çevirin, ütüleyip iki kenarına makine çekin.
Önde askıları yanlardan 8 cm içe, arkada 10 cm içe iğneleyin ve teğelleyin. Askıların ucunu içe kıvırmayı unutmayın, böylece daha temiz görünecektir. Askı ve robayı birleştirmek için robanın üst kenarına çepeçevre makine çekin.

Kalıpta belirtilen yere (gövde parçasında üstten 25 cm aşağıda ve kumaşın ortasına) iki adet ilik açın. Bağcık tünelini yapmak için kalıpta gövde parçasında çizgi çizgi gözüken yere arkadan kumaş parçayı teğelleyin. Sonra üstten makine çekin ve teğeli sökün.
Kumaşın kendisinden 150-160 cm uzunluğunda bir bağcık hazırlayın. (Bu bağcığı hazır kurdelelerden de kullanabilirsiniz.) Bağcığı ilikten geçirin ve büzün.
Güle güle dikin ve giyin...
Bu hafta bir tane daha kalıp yayınlayacağım, onun için çalışmalarım sürüyor.

Cumartesi, Ağustos 22, 2009

Pazara Giderken



Dün cuma pazarına (Kadıköy) gittik. Birşey bulabildim desem yalan olur, hem Ramazan' ın ilk günü olması dolayısıyla hem de sıcaktan kimsecikler yoktu, birçok tezgah kurulmamıştı. Kurulanlar da öğleden sonra toplanmaya başlamıştı bile. Biz de fazla durmadık zaten.
Pazara giderken mutlaka rahat giyinmeye çalışıyorum. Eğilip eşeleyeceğim için etek-elbiseden ziyade şortla rahat ediyorum. Bu şortu da aldığımdan beri devamlı giyiyorum hem rahat, hem de kumaşı güzel. Sandaletleri zaten kaç kere giydiğimi hatırlamıyorum, ayağımdan çıkarmıyorum desem yeridir.



Beyaz Tshirt-Peros
Mercan Şal-Batik Boyama olarak yapmıştım.
Haki Şort-Koton
Kemer-Mango
Sandalet-Peacocks
Çanta-Baya eski, Bahçeşehir pazarından olmalı

Cuma, Ağustos 21, 2009

"Discovery" Kaplanlı Sarı Portföy Çanta



Bu ara fazla mı Discovery Channel izledim nedir, vahşi doğaya takmış durumdayım. Bir de portföy çanta yapımı birleşince ortaya böyle birşey çıktı. Yaparken inanılmaz eğlendim ve kullandığımda da arkadaşlarım çok beğendi. Hem oyuncak hem tüy hem parlak taşlar kullanınca Biluncum' un da burada dediği gibi kitsch birşey meydana geldi.
Dikişe ara vermiştim ama bu çantalardan üretmeyi düşünüyorum,
zaten iş de yok, çalışmak lazım...
(Bu arada hep bu saatim soruluyor, kendisi Guess; nişanda annemlerin hediyesiydi 2007 model yani.)

Kreativ Blogger Ödülü ve Mimi



Öncelikle Kreativ Rusça mı Almanca mı, bilen varsa söylesin :) [Böyle ödüller genelde Rusça oluyor da o yüzden]
Sonra bana bu ödülü ve mimi gönderen styleistico, nazocum ve hesicim' e teşekkür ediyorum.

Hakkımda bilinmeyen 7 şey:
1. Üniversitede birkaç ajansa bağlı olarak fuar ve parti hostesliği yaptım. Genelde de benim yapım dolayısıyla partinin içinde değil kapıda bilet kontrol edip bileklik takan kişi oldum :) O kısım hiç eğlenceli değildi. Hatta bir festivalde Yunus Günçe' nin bileğini kırıyordum nerdeyse, uyuz bileklik tam arıza çıkaracak adamı buldu.
2. Arabalarla ilgili çoğu erkekten daha fazla şey bilirim.
3. Bütün mevlütlerde hüngür şakır ağlarım.
4. Almanca' ya karşı inanılmaz bir ilgim var. Ortaokulda Almanca ikinci dilim olmasına rağmen çok öğrenemeyince üniversitede seçme ders olarak almıştım. Hala başlangıçtan öteye geçemedim ama arada saçma sapan konuştuğum için evde adım bazen Helga.
5. Çift sayılardan hiç hoşlanmam. Birşey yapıyorsam, mesela boncuk kullanacaksam mutlaka tek sayılı boncuk kullanmalıyım.
6. Yalan söyleyebilme yeteneğim yok. En küçük beyaz yalanı hatta yalan da değil gerçeği saklamayı bile beceremem mutlaka ağzımdan kaçırırım.
7. Genelde çok konuşmam, çok iyi dinlerim.

Bu mimi yazmayan kaldı mı? Bir de bütün yaratıcı arkadaşlara gitmiş sanırım, gitmeyen varsa seve seve gönderirim.

Hanım Hanımcık



Bazı etek boylarından hiç hoşlanmıyorum. Misal dün giydiğim bu elbisenin boyu.
Ne kadar topuklu ayakkabı giysem de diz ile bilek arasındaki etek boyları bence bacakları olduğundan kalın gösteriyor. Ben zaten ince bir insan değilim ama daha da kalın gözükmeye gerek yok, bu elbise ya kısalmalı ya uzamalı.
Dün gittiğim yer hem kokoş hem de hanım hanımcık olmamı gerektirdiği için böyle birşey giydim. Benim için fazla kibar bir kıyafet tabi bu. Hem elbise hem de inciler birarada.
Elbiseyle inci kolyelerimi takınca ciddiyet daralttı beni, bir tuhafiyeden aldığım broşu taktım yakama. Yine deli kızın çeyizi oldum.
Somon iç elbise-LaCheen
Bej Elbise-Batik
(yeni, 69.90 dan 9.90 a inmiş ama bildiğiniz şeffaf penye. İçine başka bir elbise giymeden biraz zor kullanılır)
İncili Kolye Ucu-Düğün hediyesi
Mayorka İncisi-Hediye (kırmızı püskülleri de inci dizisinin özelliği)
Ayakkabı ve çanta-NineWest (eski)

Perşembe, Ağustos 20, 2009

Saç Boyası3 : Koleston 6.74 Terrakota


En son saçımı Garnier Altın Kumral ile boyadığımı yazmıştım. Ama her organik içerikli boya gibi içinde bazı maddeler olmadığı için kapandığını sandığım beyazlar üç gün sonra bana göz kırptılar. Sanırım bir önceki boyam (Loreal Amonyaksız Çikolata Kahve) de boyamamıştı.
Demek ki beyazlarını kapatmak isteyenlere göre değil maalesef bu boyalar.
Geçen gün de gidip Koleston Terrakota aldım ve onunla boyadım. Şu an beyazlarım tamamen kapanmış durumda inşallah birkaç gün sonra boya akıp ortaya çıkmazlar.
Bu arada evde saç boyamayla ilgili bütün kadın forumlarındaki konuları okudum. Herkese iyi gelen saç boyası farklı anladığım kadarıyla. Yani evde boyayacaksanız birkaç ay deneyip kendinizin karar vermesi gerekiyor.
Renk konusunda ise genel olarak boya boyayı açmıyor. Benim kendi rengim 4 tonlarında diye düşünüyorum. Röfleden ilk döndüğümde Koleston' un Mocha rengine sadece röfleli kısımları boyatmıştım. O da herhalde 5 tonu falandı. Sonra Loreal' in 5.35' ine, Garnier' in 6.35' ine ve son olarak da Koleston' un 6.74' üne boyamış oldum. Yani aslında saçımı bir ton açabildim.
Yine de bu rakamlar her markada aynı rengi ifade etmiyor ama genel olarak 1 en koyu, 10 en açık renk demek.

Öğrenciler İçin



Bu sabah mailime baktığımda beni umutlandıran bir maille karşılaştım. Genelde blogumda böyle şeylerden pek bahsetmiyorum ama konu çocuklar ve eğitim olunca benim için akan sular duruyor. Hele ki eğitimsizlikten kaynaklanan sorunların bizi yiyip bitirdiği bu günlerde.
Bahsedeceğim konu bir kampanya, adı da: 33 Köy, 3003 Çocuk.
Amacı ise belirlenen köylerdeki çocuklara bir yardım eli uzatabilmek, benim gibi blog yazarlarının görevi ise bir nebze de olsun bu kampanyayı biraz daha geniş kitlelere yayabilmek.
Öncelikle kampanyayı birinci ağızdan Birmilyonkalem.com adına A.Şebnem SOYSAL & Erkan BAL' dan aktarıyorum :

"Yeni bir heyecanla birlikte çıktığımız bir gönül yolculuğu daha başladı. Birmilyonkalem.com olarak sizlerin desteği ile Mersin Yeşilovacık‘ta kurduğumuz kütüphanenin ardından şimdi de Balıkesir’in – Dursunbey ilçesi ve köylerindeki “33 okul 3003 öğrenci için elele” adıyla yeni bir kampanyaya başladık. Yeni eğitim ve öğretim yılında “zorunlu doğu görevi” kapsamındaki bir batı kentimizin bir ilçesinde yaşayan 3003 fakir öğrenciye kalem-defter-silgi oluyoruz.

Sizler de kampanyamıza destek olmak isterseniz bannerimizi bloglarınıza ekleyebilirsiniz. Bunun dışında nakdi yardımlar için “T.C Ziraat Bankası – Dursunbey İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü – Eğitime Destek Hesabı – 52755380-5001” banka hesabına eft ya da banka havalesi yoluyla yardımlarınızı ulaştırabilirsiniz.

Kendisi kalem, defter, silgi ve boya kalemi seti göndermek isteyenlerin kargolarını ” Dursunbey İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü / 10800 – Balıkesir – Dursunbey” adresine göndermeleri yeterli. Tel İrtibat: 0 266 662 10 36"

Daha detaylı bilgiye uzağa giden kadın' ın yazdığı güzel yazıdan ve alıntı yaptığım bir milyon kalem' den ulaşabilirsiniz. İsteyen blog yazarı arkadaşlar bu konuya bloglarında değinebilirler, yazamayanlar ise mail listelerindeki arkadaşlarına bu yazıyı ulaştırabilir.

Herkese teşekkürler...

Çarşamba, Ağustos 19, 2009

Makyaj Fırçalarım



Geçen gün kullandığım makyaj fırçaları ve süngerimi bir güzel yıkadım, mis gibi oldular. Bunlar fırçalarımın bir kısmı ve en çok kullandıklarım.

-Sephora Kabukhi : Mineral fondötenlerimi bununla uyguluyorum, inanılmaz yumuşak ve kaç kere yıkamama rağmen hiçbir şey olmadı.
(bu ara yine mineral cildimi kurutmaya başladı, bir süreliğine bıraktım.)
-Mac 187 : Muhteşem bir fırça, kesinlikle bayılıyorum. Likit/krem fondöten, krem allık hatta makyaj bazı uygulamak için birebir. Fiyatı şu an ne kadar bilmiyorum ben iki sene önce almıştım, normal fırçalardan biraz daha pahalıydı. Ama değer, ömürlük bir fırça.
- Far fırçaları: Bu fırçaları tesadüfen pazarda bir adamda görmüştüm, yanılmıyorsam tanesini 3 liraya falan aldım. Majirel marka görürseniz mutlaka alın, çok iyi çıktılar.
- I.D. Flawless Face: Aslında bu da mineral ürünler için ama ben genelde allık için kullanıyorum. Mac allık fırçamdan çoğu zaman daha iyi sonuç veriyor.

Diğer allık fırçam markette satılanlardan, iyi olduğunu söyleyemeyeceğim kılları çok sert. Sünger ise gece makyajı yapacaksam kullandığım birşey. Normalde fondöten sürsem bile nemlendiriciyle inceltiyorum, gece makyajında kapatıcılık için inceltmeden sürüp bu süngeri ıslatıp homojenleştirmeye çalışıyorum.

Beze



Uzun zamandır yemek yazmamışım. Evde olunca devamlı da yemek yapıyorum ama genellikle çok özelliği olan şeyler olmuyor :))
Beze yapımını ise ilk defa denedim. Assos' ta ikinci annemle yapmıştık orada tutmamıştı. İyi şeker kullanmak çok önemliymiş.
Aslında yapımı inanılmaz kolay. Özellikle börek veya poğaça gibi yumurta sarısı kullanacağınız bir yemek yapıyorsanız kalan yumurta aklarını kullanmak için birebir.

Malzemeler :
2 yumurta akı
2 küçük nescafe fincanı şeker (ben 1,5 kullandım)

Yumurta akına şekeri ilave edip yaklaşık 3 dak. yüksek devirde çırpın. Kıvamı krema gibi olmalı.
Yağlı kağıt serdiğiniz tepsiye kaşıkla döküp sıcak fırına atın. (170-180 derece) Üzeri biraz sararınca hemen fırını kapatın ve tepsiyi fırının içinde bırakın. Fırın soğuyana kadar kalsın, sonra çıkarın.

Entourage Dizisi ve Sloan

Entourage dizisini izleyen var mı aranızda bilmiyorum, eğlenceli, hareketli, düşündürmeyecek bir dizi. Prison Break, Breaking Bad ve Dexter'dan sonraki yeni favori dizimiz. Şu an 6. sezonunda olan dizi bildiğim kadarıyla Amerika' da çok tutuluyor.
Bu dizideki bir numaralı adam tabi ki Ari Gold rolündeki Jeremy Piven. Argo konuşmalarına ve asistanı Lloyd' la girdiği diyaloglara inanılmaz gülüyorum.



Dizideki tek kalıcı güzel ise Sloan rolündeki Emmanuelle Chriqui. İstediğim kadar fotoğrafını bulamasam da en üstteki kırmızı elbisesine bayılmıştım. Bir de yeni izlediğim golf turnuvası bölümündeki sarı elbise ve büyük şapka kombinine.
Dizide oynayanların %90' ı renkli gözlüylen bu kızın esmer ve kahverengi gözlü olması herhalde dikkat çekiyor. Hayret sarışın-mavi gözlü birini bulmamışlar bu rol için.

Salı, Ağustos 18, 2009

Golden Rose' da İndirim



Kozmetik alışverişi de ayakkabı gibi hastalık benim için. Aslında gözüm hep Mac' te. Hatta her mağazanın önünden geçişimde kafamı çeviriyorum ki o güzellikleri görmeyeyim. Daha az istiyorum o zaman.
Ee madem süper markaları alamıyorum, bizim güzel Türk markalarını destekleyeyim diye onlara bakıyorum. Dün Golden Rose standında indirim olduğunu görünce içeri girdim ve boş çıkamadım. Daha önce bu yazımda anlattığım oje koleksiyonuma iki tane daha ekledim.
Çift taraflı rimeli bazı için aldım, rujun ise rengine bayıldığım için.
Uçuk pembe göz kalemini göz içine kullanmayı düşünüyorum, inşallah sonuç alabilirim.
Ojelerin tanesi 1,5TL/Rimel 5TL/Ruj 2,5TL/Kalem 0,75TL
Keşke ayakkabı ve kozmetik evde yapılabilen şeyler olsa.
Kıyafet almam çünkü dikiyorum, takı da yapıyorum ama kozmetik ve ayakkabı...

Şort Gömlek ve Gladyatör

İndirimden alınan mevsimlik ayakkabının en kötü tarafı herhalde çok fazla giyilemeyecek olmasıdır. Uzun gladyatörlerimi o kadar beğenerek aldım ama bir türlü ikinci kez giymeye fırsat bulamıyordum. Sonunda haftasonu giyebildim, çok mutluyum :))




Jean Gömlek-Little Big(eski)
Krem atlet-Ginatricot(pazar)

Haki yeşil şort-Koton

Uzun Gladyatör-Queen Bee

Çanta-Bir pazar ama hangisi bilmiyorum.

Kolyelerimden bu yazımda bahsetmiştim, uzun olan Claire's (daha doğrusu ben ekleme yapıp uzattım), kısa olan Peacocks. Hatta kanatlı olan şu an indirimdeymiş, hesionkacım almış.

Bu gladyatörler bu hafta bir elbiseyle giyilecek...

Pazartesi, Ağustos 17, 2009

Kızlarla Bir Gün ve Bi Zahmet Gökhan

Aslında bu yazıyı baya önce yazmam gerekiyordu çünkü bu fotoğraflar ta 24 temmuz tarihine ait.
O gün gayet sakin başlamıştı, canım Biluncum ve canım Stil Direktörüm ile beraber Fenerbahçe' de güzel bir yemek yiyip takılacaktık. Bol kalorili yemeklerimizi söyleyip muhabbet ettik. Sonra tabi bizim için fazla sakin gelince daralıp caddede biraz dolaşalım dedik.



-Elbise- ben diktim (daha detaylı olarak fotoğraflarım bir ara)
-Ayakkabı-ShoeTek
-Bilezikler-ben yaptım

Biraz yürüdükten sonra tam da Mango' nun önünde durup birbirimizin fotoğrafını çekerken üç kişi yaklaştı yanımıza, meğer Eda'nın arkadaşının arkadaşı Bilun'un apartman komşusuymuş biri.
Balon tabancısıyla bize efekt yaptılar. O aletten çıkan müziği duyunca zaten yarıldık biz :))
O tabancaya dünya para saymışlar bir de bildiğin bulaşık deterjanı Pril yerine özel deterjanı da kakalamış satan kişi.


İçlerinden biri de daha ünlü, tanıdık hemen. Bi zahmet diye bir program var, hani millete birşeyler yaptırıp para dağıtıyor, işte onun sunucusu Gökhan Yıkılkan. Ama maalesef o gün çalışmıyormuş, 5000 lirayı kazanamadık yani :)

Tanıdık olan Caner Arka Sıradakiler dizisinde oynuyor, öbürü de onun arkadaşıymış.
Bu arkadaşlar bize "hep bayan modası yazılıyor bloglarda biraz da erkek modası yazılsın" dediler, biz de fotoğraflarını çektik. Valla söylediler üstlerindekileri nereden aldıklarını ama ben unuttum belki kızlar hatırlıyordur.
Sadece hatırladığım tshirtlerinin "Crazy" olduğuydu.

Assos' tan Kalanlar

Assos' ta Pentax' la çok güzel fotoğraflar çekildi diyordum ya, işte onlardan bir kısmını alabildim.
Eşim ve arkadaşlarının alçaktan atlama yarışması, teknik-artistik puanlar lütfen...
not: bu insanların en küçüğünün yaşı 30 dur :))



Muhteşem deniz, o gün o kadar durgundu ki gökyüzüyle bir gözüküyordu.