Emily in Paris

Netflix' in yeni dizisi "Emily in Paris" hem Paris severlere hem de Gossip Girl, Sex and the City gibi kostümlerin neredeyse konunun önüne geçtiği dizilerin tutkunlarına hitap ediyor. Paris' in muhteşem manzaralarını sıkça sergilerken sosyal medyaya-influencerlığa ve moda sektörüne dokunduruyor. Ayrıca Fransızların karakterlerine ve yaşam şekillerine de değinmeden geçmiyor.

Ben tabii ki kıyafet ve ayakkabılarla daha fazla ilgilendim. Ana karakter Emily' yi fuşya kabanı, ekose ve piyedepul ceketleri dışında çok beğenmezken; Camille karakterinin ayakkabılarına ve Sylvie' nin neredeyse tüm kıyafetlerine bayıldım. 

Çok ilgi gördüğü ve çok yazılıp çizildiği bir gerçek, bu yüzden de büyük ihtimalle görmekten bıkacağız o yüzden hala izlemediyseniz elinizi çabuk tutun :))

Moda' da Pazar

Anadolu yakasında Kadıköy-Moda tarafının hem gündüzünü hem de gecesini ayrı ayrı seviyorum. Bölgede her zevke göre yer var ama genel olarak lezzetli, hoş dekorasyonlu ve güzel müzik tercih eden mekanlar bulmak mümkün. Cafe olarak Zoo en beğendiğim yerler arasında.

İş yerimin de yakın olması dolayısıyla bu hafta cuma akşamını da aynı bölge de geçirdim, sonrasında ailecek pazar sabahı yine aynı yerlere gittik. Birkaç farklı yer denemiştik kahvaltı için ama bu sefer gittiğimiz 180 Coffee Bakery lezzet olarak hepsinin önüne geçti. Yabancılara yönelik kahvaltı alternatifleri çoğunlukta. Menemen-sucuklu yumurta gibi Türk lezzetleri yok ama avokadolu ekşi mayalı poşe yumurtalı bir tabak var mesela :) Biz klasik kahvaltı tabağı (180 kahvaltı), peynirli omlet ve pancake sipariş ettik. Hepsi inanılmaz güzeldi.

"Ok Baby It' s a Wild World" 

ceket-trendyol / kazak-romwe / pantolon ve fular-h&m / gözlük-eye connection / 

çorap / calzedonia / ayakkabı-puma / çanta-nine west 

Moda İskele

Bu sene Moda tarafına çok gider olduk. Özellikle kahvaltı için yeni yerler keşfediyoruz ve hepsinden de memnun kalıyoruz. Geçen hafta yine Moda taraflarındaydık ama bu sefer uçurtma şenliği olacak diye sahil tarafına gittik. Ama bu şenlik beklediğimiz gibi olmadı, bireysel birkaç uçurtmayla sınırlı kaldı. Biz de hazır sahil tarafına inmişken kahve içmeye iskelenin tam ucundaki yere gittik.

Çizgililer

1.sweatshirt / 2.etek / 3.tshirt / 4.salopet /5.elbise

Bu ara modum pek siyah-beyaz, araya renkleri detay olarak almayı tercih ediyorum. Romwe' den  de klasik siyah-beyaz çigili kombinler seçtim. Eğer bu siteden alışveriş yapmaya niyetiniz varsa bir de indirim kuponum var : 14 Mayıs' a kadar RW-lacintenel60 kuponuyla %60 indirimli alışveriş yapabilirsiniz :)  

(indirimsiz fiyat üzerinden geçerli oluyor) 

Moda Gezisi - Munchies ve Walters

İstanbul' da yaşayıp da görmediğimiz mekanlar oldukça fazla. Hafta sonu trafiği, park yerini bahane edip yakın yerlerde dolanıp durmayı tercih ediyoruz genelde. Ama geçen pazar günü sabah evden erken çıkmayı başararak güzel bahar havasında Moda' da hep yürüdük hem de aklımızdaki yerleri gezdik.

Sabah ilk durak kahvaltı için Munchies' di. Daha önceden mekanın küçük olduğu ile ilgili yorumları okuduğumdan erken gidip içerideki büyük masaya oturduk. Sadece pancake yapıyorlar, biz tuzlu-tatlı tepsiden söyledik. Önce iki porsiyon pancake' in yeteceğini düşündük (bir porsiyonda dört adet var) ama Nil' in performansı iyi çıkınca üçüncü porsiyonla beraber iki yetişkin bir çocuğa ancak yetti. 

Servis sabah erken olması sebebiyle çok yavaş değildi ama geçe kalırsanız biraz beklemeyi göze almanız gerekiyor diye düşünüyorum. Çünkü bir kişi pancake leri yapıyor, yetişememe olasılığı yüksek. Mekan öyle aşırı çocuk dostu olmasa da (kötü de değil nötr diyebilirim) özellikle çocukların pancake sevmesinden dolayı çocuklu ailelerin sevebileceğini düşünüyorum.

Kadıköy Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi duvarındaki Malala resmini çok sevdim. Zaten Kadıköy' de çok güzel duvar resimleri yapılmaya başladı son yıllarda bu da yeni eklenmiş. Sanatçısı Highero.

Kahvaltıdan sonra uzun yürüyüşlerin ardından kahve için durak Walter' s dı. Breaking Bad temalı dekorasyonunu ve konseptini beğendim. Vazoların deney tüpü olması, shot kahvelerin minik ölçü tüplerinde gelmesi hoş ayrıntılardı.

bomber ceket-stradivarius / jean -gap / ayakkabı-vans / çanta-mango / gözlük-rayban

İlhamlar : Payetler ve Buklet

Her ay birkaç moda dergisi alırım, sadece fotoğraflara bakmak bile ilham verir. Beğendiklerimi keser saklarım. Artık bunları daha düzenli saklamaya karar verdim, bu aykileri defterime yapıştırdım. Lise günlerindeki gibi ajanda muhabbeti oldu biraz :)

İki tane çalışma belirledim sonuçta, biri kolları payetli tül kumaştan bluz diğeri buklet chanel ceket. Bluz bitmek üzere, ceket için kumaşı da bugün aldım. Yünlü olmayan orta kalınlıkta bir buklet buldum. Onu da en kısa zamanda dikmeyi düşünüyorum. Bu ayın (mart) Burda' sında kalıbı var.

Deri Kürk ve Jean

Bu kürk yeleği dikeli çok uzun zaman oldu (2,5 sene kadar) ama o kadar çok giydim ki, en çok kullandığım kendi üretimlerimden biri oldu. Bu sefer hava kazak üzeri yelek için biraz soğuk olunca araya bir de deri ceket katmanı ekledim. Dışarıda yürümek için gayet yeterli oldu.

Kürk yelek-Ben diktim / Deri ceket-Vero Moda (eski) / Jean-Fornarina / Botlar-Shoetek (eski)

Bileklik aşkım tam gaz devam ediyor. Soldan sağa : Penti (yeni), Claire's(eski), H&M(eski)

Bir de saçımı azıcık düzelttirdim. Şimdi tam modelini buldu artık :)

 

 

Sertaç Delibaş' ın Ayakkabıları

Sertaç Delibaş, alaylı diye tabir edilebilecek ayakkabı atölyesinde yetişmiş bir tasarımcı. Marmara Üniversitesi Resim Bölümü mezunu ve tasarımlarını yaparken yıllarca edindiği teknik bilgileri çizim yeteneğiyle birleştiriyor. 

Mutlaka yüksek topuk diyor, hem de 15 pontun üstünde yüksek topuk...

Ham topuk onun imzası olmuş artık. 

Kalın ve yüksek topuk sevenlerden olarak Sertaç Delibaş' ın ayakkabıları tam benlik. İncelemek isterseniz internet sitesine bakabilir veya Teşvikiye' deki mağazasında canlı olarak görebilirsiniz. 

IFW Notları : Hakan Yıldırım for Koton Defilesi

Dün akşam IFW' nun kapanışı Hakan Yıldırım for Koton defilesi ile yapıldı. Defileden bir süre önce orada olmamıza rağmen kalabalık ve izdiham inanılmazdı. Zar zor girebildiğimiz defileyi ayakta izlemek durumunda kaldık. 

Defilede en çok saç ve makyajı sevdim, pin-up stili saçlar ve koyu renk rujlu makyajlar kıyafetlerle çok güzel duruyordu. Doğal renk armonisini (hardal, yeşil, tarçın, bej), gri pelerin tarzı belden kuşaklı mantoyla -fotoğrafını çekmeyi beceremediğim- saks mavisi elbiseyi çok beğendim.

IFW Notları : Desa Defilesi

Bugün de Desa' nın 2010/2011 sonbahar-kış koleksiyonu defilesini izlemek için IFW' daydım. Fred Tutino' nun tasarımları hem deri hem de kumaş içeriyordu.
Özellikle deri fırfırlı ceketler, kürk etekler ve deri gece elbiseleri çok güzeldi. Aksesuarlarda uzun deri ve kesik motorcu eldivenleri ile krokodil çantalar dikkatimi çekti.

Bu seferki yerim maalesef dünkü kadar iyi değildi, 

o yüzden çok ayrıntılı fotoğraflar yok.

Defilenin sonunda podyuma çıkan Meltem Cumbul Fred Tutino' nun kendisine özel tasarladığı elbiseyi giymişti. Sonra alt parçasını çıkarıp mini elbiseyle yürüdü. İzleyenlerden büyük alkış aldı, zaten kendisi de çok eğleniyor gözüküyordu.

Desa' nın bir de izleyenlere hediyesi vardı, herkesin oturacağı puflarda bulunan karton torbalarda Fred Tutino' nun tasarladığı kalp şeklinde renkli anahtarlıklar vardı, güzel bir jest hazırlamışlar.

IFW Notları : Gamze Saraçoğlu "Müsvedde"

Bugün twitter' dan da takip edenlerin bildiği üzere Gamze Saraçoğlu defilesi için Santral İstanbul' daydım. 

Santral İstanbul yani eski Silahtarağa Elektrik Santrali benim okuduğum dönemde dönüşüm açısından oldukça popülerdi; saatlerce tartışırdık, herkesten ayrı bir fikir çıkardı. Zaten 2004 yılında İst.Bilgi Üniversitesi' ne geçmesinden sonra da benim hayran olduğum Emre Hocam' ın da içinde bulunduğu üç ünlü mimarın eli değdi bu güzel binalara. Bittikten sonra gidip görememiştim kısmet IFW' yaymış.

Gamze Saraçoğlu defilesini çok beğendim, hem bütün olarak (müzik, saç-makyaj) hem de detaylar olarak. "Müsvedde" adının nereden geldiği koleksiyondan rahatça anlaşılabiliyor. Kağıtların katlanmış veya buruşturulmuş halleri kumaşlarda hayat bulmuş. Kullanılan renkleri, kumaş kalitesini ve kağıt gibi oynanan kumaşları çok sevdim. Sizler için elimden geldiğince çok fotoğraf çektim, birkaç kategoride gruplandırdım.

KESİKLER :

Bazı modellerde eteklerdeki makas atılmış görüntüleri oldukça ilginçti. Hatta arkamdan bir bayan " Aa, kızın eteği sökülmüş" gibi bir açıklamayla durumu aydınlattı sağolsun :))

SIRT DEKOLTELERİ

V şeklinde ve ensede birleşen yırtmaç şeklindeki sırt dekolteleri önden oldukça sade gözüken elbiselere ayrı bir hava katmıştı.

OBİ TARZI KEMERLER

Obi tarzı (biraz daha ince) renkli deri kemerler feminen silüetleri vurguluyordu.

RENKLER : Gül kurusu-bordo ve mavi birlikteliği. Düşününce pek sıcak bakmadığım bu ikili podyumda çok güzel görünüyordu.
not: İlk fotodaki gri trenchcoat u ve ikinci fotonun tümünü istiyorum, mankenin saç kesimi dahil :))

OMUZ DETAYLARI
Yavaş yavaş tükenmeye başladığını düşündüğüm bu detayların Gamze Saraçoğlu' nun farklı yorumuyla bir süre daha hayatta kalacağını gördüm.

El Örgüsü Rodarte Tarzı Kazak

Bu yazımda bahsettiğim çakma Rodarte kazağımı giydim. (Rodarte' nin tasarımları baya delik deşik aslında annem daha normalini ördü bana) Örgü hakkında düz, lastik ve haraşodan başka birşey bilmediğim için annemin örgüsünü maalesef anlatmayacağım ama fotoğraflardan nasıl örüldüğünü bilenlerin anlayacağını düşünüyorum.

Araya ucu dilimli gibi düşen ajurlu birkaç sıra koymuş annem, diğerleri düz ve haraşo bildiğim kadarıyla. Aradaki buz mavisi ipin dışındakiler tek çeşit ip, degradeli angora kullandı. Yakasını dümdüz kesmiş, kollarını düşük örmüş ve etek ucu ve kol ucuna birkaç sıra lastik geçmiş. Bir de 8 numara şiş kullandı onu da biliyorum :)

İnşallah anlatabilmişimdir çünkü dediğim gibi örgü çok bildiğim bir konu değil maalesef.

Kesik Elbiseler-Etekler

Bu sezon "cut-out" denilen kesik görünen elbiseler, etekler ve pantolonlar bütün modacıların kullandığı detaylardan biri oldu. Rihanna' nın meşhur krem kesik tulumu gibi gerçekten "kesilmiş" görünenlerin yanı sıra daha kullanılabilecek olan "mış gibi" yapanlar da var. Alexander Wang beyaz elbisesinde ve siyah "cage" eteğinde, bu kesikleri normal giysinin üzerini süsleyecek şeritlerden oluşturmuş.
Asos' tan fotoğrafı aldığım üstteki siyah elbise ise bize bunları nasıl kendin yap projesine dönüştürebileceğimiz konusunda fikir veriyor. Normal bir elbise veya eteğinizin üzerine metreyle satılan saçaklardan dikmeniz yeterli. Bu saçakları aldığınızda sağ ve sol tarafı düz bir kısımla sabitlenmiş olduğunu göreceksiniz. Normalde bir tarafını istediğiniz yere diktikten sonra diğer tarafındaki düz kısmı kesmeniz gerekir ki saçaklar oluşsun.
Ama yukarıdaki gibi bir görüntü elde etmek için saçağı dikey olarak iki tarafından da dikiyorsunuz böylece orta kısım aşağıya doğru sarkarak hareketli bir görüntü veriyor, bence yapılabilir.

Siyah Daha da Siyah Olacak

Bu şarkı böyle değildi tabii, ama "sıcak" şu anki hava durumuna çok da uymayacağı için, kıyafetim de sıkıcı siyahlardan oluştuğu için değişiverdi.

Acilen renklenmem lazım...

Tayt giymekten neden sıkılmıyorum anlamıyorum. Herhalde rahat diye olmalı. Normal siyah penyelerin dışında kendi tasarımlarımdan iki siyah, bir bakır, bir de altın; pazardan bulduğum bir deri bir de bu kırışık jarseden yapılmış olan var. Hala da gözüm taytlarda sanki başka kumaş seçeneği kalmış gibi bakıyorum işte :))

Bu tuniği aslında elbise diye aldım belki o şekilde de giyilir ama şimdilik tayt soğuk havalarda daha başarılı. Çok da kışlık bir parça değil görüldüğü gibi, kumaşı da ince ama üstündeki nakışlara bayıldığım için sıcak-soğuk dinlemiyorum, giyiyorum. Geri kalanının hiç özelliği yok zaten siyah bot, gri bir penye şal. Montumdan da bu yazımda bahsetmiştim, geçen seneden düşeş bir alışverişti.

Küpelerimi yeni yaptım. Uzun küpe istiyordum ya, hazırlardan bulamayınca inci ve kristalden kendim yapıverdim. Değişik de oldu...

Tunik-Elbise : Only (pazar ganimeti)

Çanta - Koton

Mont - Peacocks

Kurukafa ve Hello Kitty Birlikteliği Kombini-Makrolar

Geçen yazımdaki fotoğrafları canım arkadaşım çekti yazmıştım ya, işte o gün daha bir sürü fotoğraf çektik. Çeken de edoş olunca makroları biraz abartmışız :))

EKLEME:
(Bu arada bir yanlış anlaşılmayı gidereyim, edoş ve ben iki sene önce tanıştık. Evet, blog vasıtasıyla.
Ama sonra ailecek görüşen iki dost olduk.
Evet, gün yapıyoruz, yemeğe gidiyoruz birbirimize.
Hatta kahveye geliyorum diye arıyoruz.Yakında da altın günü yapacağız bütün evde oturan arkadaşlarımızla. Bilun da var tabii ki bir de, onu unutmayalım.
Niye bu kadar batıyor birilerine anlamıyorum kii!!
Gezemez miyiz, hayret birşey!)

O günkü kıyafetimde iki zıt kutup bir araya geldi : Tshirt' ümdeki kurukafa ile çantamdaki Hello Kitty. Anlayacağınız ne öyle rock olabiliyorum ne de şirin kız Candy. Bakıyorum bir tarafa doğru gidiyor hemen en tersinden birşeyle hafifletmeye çalışıyorum o etkiyi.

Tshirt- cuma pazarı
jean- little big aşındırılması bana ait (en az 10 senelik)
sandaletler- canzone (eski)
yüzük ve bilezik-turgutreis
saat- swatch
hello kitty'li sanrio çanta- ebay

Bahsettiğim makrolar bunlar işte.
İlkinde taşlı sandaletlerim ve kırılıp anca uzamaya başlayan tırnağım, ikincisinde yüzüğüm ve üçüncüsünde de saat ve bileziğim gözüküyor.


İlk fotoğraftaki nazar boncuklu küpemin bir de sarı altını var. Hiç çıkarmıyorum, sadece giydiklerime göre rengini değiştiriyorum. İkinci fotoğrafta da bahsi geçen hello kitty çantam.

Fotoğraflarla ilgili birşey daha, tahmin ettiğiniz üzere turist gibi başkasına çektiriyoruz birlikte olduğumuz fotoğrafları. İnsanlar bize biraz garip bakıyor ama olsun :))

Havuç Pantolonlar

80' lerden günümüze dönen taytlar, bilekte botlar gibi öğelerden sonra belki de en kullanışlı olabilecek pantolon havuç tipi pantolonlar(carrot trousers) oldu. Bu pantolonlar normal veya yüksek bele oturup basenlerde genişleyen (genelde pliyle) ve bileklerde daralan bir modele sahip. Aslında pek alışık olduğumuz bir model değil ama özellikle basen kısmı oturmayacağı için Türk tipi vücutlar için hele ki yüksek topuklu ayakkabıyla giyildiğinde gayet uygun. Benim fikrim basendeki bolluğu çok da abartmamak gerektiği, yukarıdaki fotoğraflarda çok bol tutulursa alınacak sonuçları görebilirsiniz.

[Fotoğraf Kaynak1, Kaynak2, Kaynak3, Kaynak4]

Eğer bu modeli beğeniyor fakat nasıl giyeceğinizi bilemiyorsanız, birkaç öneri :
- Daha kullanışlı olması açısından siyah, gri, haki yeşili veya lacivert gibi kolay kombinlenebilecek renkleri seçin.
- Dümdüz erkek gömlekleri yerine daha feminen detaylı bluzlarla maskülen havayı biraz yumuşatabilirsiniz.
- Mutlaka yüksek topuklu ayakkabılarla giyin.
- Eğer paçalar uzun geldiyse kısalttırmadan önce kıvırarak giymeyi deneyin çok tarz duracaktır.


Dün aldığım Ağustos ayı Burda' sında da benzer bir model bulabilirsiniz. İlk olarak bu kalıbı denemeyi düşünüyorum sonra belki biraz modifiye edebilirim.

Vintage Kıyafetlerle Sonbahar

The Urban Collection vintage ürünleri toplayıp internet üzerinden satış yapıyor. Yeni sezon için 70′ler ve 80′lerden oluşan ürünlerini sitede bulabilirsiniz. Her üründen bir tane olduğu için bazıları şimdiden satılmış bile.

Bunlar da benim sonbahar için seçtiğim parçalar :

1. Kırmızı ekoseli gömlek -80ler

2. Kırmızı fırfırlı etek – 80ler

3. Mor yelek – 80ler

4. siyah tulum – 80ler

bundan istiyorum

Bu elbiseden istiyorum kesinlikle. Ama beyaz değil pembe.



Tabi fırfırlarının başlama yeri değişecek, belki belden başlatırım. Üstü dantelli birşey olacak. Bakalım önümüzdeki ay gideceğim düğüne yetişebilecek mi...
Fotoğraf Kaynak : redcarpet-fashionawards



Bunlar da kumaşlarım :

Sırma dantel gibi işlemeli olan anneannemden kalma, diğerlerini dün pazardan aldım.