Cumartesi, Ekim 04, 2008

Mim: kandırılma hikayem


Aslı beni bir süre önce mimlemişti, ancak yazabiliyorum.
Kandırılma hikayem deyince aklıma çok da birşey gelmedi önce. Sonra Aslı’nın yazısını tekrar okuyunca onun abisi gibi benim de benden bir yaş büyük kuzenim geldi aklıma. Aslında çocukluğumu çok net hatırlamam ama birkaç olay vardır unutmadığım, bu da onlardan biri.
Ben çocukken biz, amcamlar ve babaannem aynı apartmanda oturuyorduk. Üst katta biz, bir alt katımızda amcamlar ve babaannem. Çocukken -nedense- babaannemin evine gitmeye bayılırdık kuzenimle beraber. O eski eşyalar, bir de devamlı kilitli duran oda merak uyandırırdı bende. Ben çok sakin bir çocukken kuzenim inanılmaz haşarıydı. Neyse birgün yine oradayız kuzenimin de en hiperaktif çağı (ya beş ya altı falan yaşımız) aldı eline kibriti “seni de yakacağım burayı da yakacağım” demeye başladı. Çocuk aklımla çok korktuğumu ve hüngür hüngür ağladığımı hatırlıyorum “yakma lütfen” diye. Tabi ki öyle birşey yapması mümkün değildi ama beni korkutmayı seviyordu sanırım. Yalnız şu an bile kibrit yakamıyor olmam o günlerden bana kalan birşey olmalı. Mumları bile ancak uzun ocak çakmakları ile yakabiliyorum.
Ben yine mimlemiyorum, aklına birşey gelen yazsın :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınız için teşekkür ederim.

Blogumda durmasını istemediğim eleştiriyi aşan yorumları onaylamıyorum.

lacheenorg@gmail.com adresinden bana ulaşabilirsiniz.