terzi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
terzi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Perşembe, Aralık 17, 2009

Bir kumaş parçası ve hayat



Yukarıdaki sizin için normal bir petrol mavisi tayt mı,
benim için değil...
Bu tayt benim için bundan sonra başka şeyler ifade edecek çünkü dün bütün günümü bu kumaş parçasına harcadım diyebilirim. Şöyle ki, gelen bir tayt siparişini yapmak üzere geçen hafta çok güzel bir parlak siyah jarse buldum ve terzime teslim ettim.

(Kendime tayt diksem de çok sağlam olmadığını bildiğimden mutlaka terziye götürüyorum. Tayt dikişi için iki makine kullanılıyor; dört iplik ve reçme. Dört iplikle yan ve orta dikiş yapıldıktan sonra lastik takılıp bele ve bileklere reçme çekiliyor. Dört iplik güvenlik dikişi olan bir tür overlok, reçme ise önden çift dikiş, arkadan overlok görünümlü bir dikiş. Penye, jarse gibi kumaşların kenar bitişlerinde kullanılıyor)


Terzimde birkaç siparişim daha olduğu için bu taytlar biraz bekledi. Sonra yapılacağı gün geldi çattı ve terzinin de benim de basiretim bağlandı, ikimiz de kendi kalıplarımızı kaybettik. Normalde terzideki kendi kalıplarımın dışında evde de kalıp tutuyorum, başına bir şey gelirse yedeği olsun diye. Ama bu sefer ikisi birden yok oldu.
İş başa düştü, yeni bir kalıp çizdim. Önce kendimi ölçtüm; belden bileğe, bilek kalınlığı, bel-basen ama lastik olacak belde biraz geniş tut, üst bacak kalınlığı... Sonra terzim (tabii yılların tecrübesi) kalıbın kavislerini verdi ve deneme için petrol mavisi kendinden kırışık penye alıp denedik. Önce dört iplik, sonra reçme. Reçme sorun çıkardı, bekliyoruz. Ben bu arada meraktayım "oldu mu acaba" diye. İçimden "kesin" diyorum "garip yerlerde bolluklar olacak, olsun en azından bu deneme düzeltiriz." . Ve sonunda bitiyor, ve hem kalıpçı hem prova mankeni olarak deniyorum taytı. Ve sonuç; sıfırdan bir kalıba göre hiç de fena değil, hem de hiç. Oldu... Sadece basen kısmında azıcık bolluk var, kalıpta o bölgenin kavisini biraz arttırdık, tamamdır. Benim tayta dokunmadık, ben o şekilde giyeceğim.

Anlayacağınız bu petrol mavisi tayt benim için başka bir şey ifade ediyor. Aksilik, sıkıntı, terslik olmaması mümkün deği; öyle bir dünya yok. En azından benim hayatımda, bu zamana kadar her şey için tırmaladım ben, hiçbir şey ayağıma sunulmadı. Ama işin güzelliği de bu değil mi, dün bütün günümü buna harcasam da sonucu için her şeye değer. Bir şey başarmış olmak, küçücük bir şey bile olsa. Bunun için uğraşmak...
Bir kumaş parçasını hayata nasıl bağladım ama :)) arada duygusallık perileri beni de ziyaret ediyor...

Salı, Kasım 24, 2009

Bir paket, bir düşünce


Dün gece bitirdiğim ürünler pembe kağıtlara sarıldı, kutulandı ve kutunun üzeri çiçekli kağıtla kaplandı. Bugün de sahibine doğru yola çıktı. Tek ürünlere tabii ki bu kadar çok paket yapamıyorum, tahmin edersiniz ki hem zaman hem de maddiyat açısından olmuyor ama toplu ürün alımlarında kutuyla göndermeye çalışıyorum.

Bir de bugün yeni ürünlerim için ilk adımı attım. Kumaş, çizim, kocaman terzi makası ve iyi demlenmiş çay eşliğinde. Terzimin atölyesinden çıkacakları bekliyorum şimdi.
Yavaş yavaş eski modellerimden sipariş almaya başladım. Buna kim sevinir kim üzülür bilemem :)
Bunu şundan yazıyorum, artık bu şekilde sipariş almayacağımı yazdığımda bazı arkadaşlar "bırakmamalısın" derken bazıları da "bırak bu işi" demişti.



Bu yazımda anlattığım sebeplerden dolayı özel sipariş çalışmayacağım yine, sadece kendi modellerim olacak. Bakalım aklımda birşeyler var, inşallah gerçekleştirebilirim. Aslında düşüncelerimin değiştiği yok ama madem şu an için işim yok, daha meşgul olmalıyım diye düşünüyorum. Herhalde biraz dinlendim o zamandan beri.

not: Arada iş arayışlarımın nasıl gittiğini soran arkadaşlar oluyor, maalesef iyi gitmiyor. Her yerde cv' m var ama kimsenin mimara ihtiyacı yok bu ara sanırım.

Salı, Temmuz 14, 2009

Mavi Jean Kumaştan Elbise



Bu elbise aslında dolabımda senelerdir duran bir elbisemin modeli baz alınarak yapıldı. Hani şu terzime götürdüğüm üç parçadan ikincisi. Yani ne tasarımı ne dikişi bana ait, benim için hazırdan farksız.

Kumaşı yıkanmış jean diye geçiyor. Kare yakalı ve cepli, belinde kendi kumaşından kemeri olan bir model. Böyle rahat elbiseler özellikle şehir içinde ve işte rahatça giyilebilecek türde oluyor. Yaka açıklığı ve boyu rahatsız etmeyecek durumda çünkü.

Ben rahat olmak için altına siyah sandaletlerimi giydim ama bej veya taba renkte bir topuklu sandaletle çok daha şık olabilir. Bir dahakine o şekilde deneyeceğim.



Kolyemi ise bundan 5-6 sene kadar önce Bakırköy' de bir pasajdaki gümüşçüden almıştım. Senelerdir çok severek kullanıyorum, iki kere ancak parlatmışımdır kolay kolay kararmıyor.

Salı, Haziran 09, 2009

Yarına hangisi?

Dikiş makinem elimden kurtulamadı.



Önce Singer servisini aradım, ne zaman gelecekleri konusunda belirsiz konuşunca moralim bozuldu. Sonra yarına giyme ihtimalim olan iki kıyafeti biçip terziye götürmek geldi aklıma. Terzim "makineni de getir, baktırırız burada" deyince kaptım makineyi kumaşları doğru terziye gittim. Sanayi makinelerinin tamircisi olmasına karşın benimkini açtı baktı adamcağız ve baya uğraşsa da yaptı sonunda! Hiçbir yeri kırılmamış ama iğne kırılınca alt taraflarda birşey yerinden oynamış anladığım kadarıyla.

Bu sırada terzinin atölyesindeki boş makinelerden birine geçtim ilk defa. Ev tipi makinelerle boşuna uğraşıyoruz valla, baştan sanayi makinesi almak lazımmış. Hem inanılmaz hızlı, hem de hangi kumaş gelse dikiyor. Penyeden renkli bir kuşak yaptım o sırada. Penyeye bana mısın demiyor valla. Ne iğne değiştirme derdi var ne birşey. Yalnız makine ayağı dizle kumanda ediliyor, ona alışmak biraz zor. Makinenin sağ tarafında bir kol var aşağı doğru, o kolu sağa ittirdiğinizde makine ayağını kaldırıyor kumaşı öyle yerleştiriyorsunuz. Kolu itmeyi bırakınca ayağı indiriyor. Tabi iki el de dolu olduğu için bu işi yapmak sağ dizinize düşüyor :))

Neyse dikişlerin bir kısmını ben bir kısmını terzim hallettik. Şimdi en büyük sorun : Pembe Leopar mı turuncu mu?



1. Turuncu Elbise : V yakalı, düşük kollu dümdüz bir model. Boyu diz altıyla bilek arasında, bacakları olduğundan kalın gösterebilecek bir boy aslında. Kesinlikle yüksek topukla giyilmeli. Bu elbisenin beline bej, yeşil ve sarı penyeleri birleştirip kuşak yaptım.  

2. Pembe Elbise : Aslında favorim bu, baştan söylemem lazım. Ama çok açık mı kaçar ağır mı durur bilemedim.

Model straplez ve maksi. Belde bir lastiği var öyle oturuyor. Bu elbiseyi de güllü kolyelerim gibi yapacağım büyük bir boyunluk ve kordondan bir kemerle kullanmayı düşündüm.

Sizce hangisi?