Hamp;M etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Hamp;M etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Pazartesi, Ağustos 01, 2011

Haftasonu

Bu haftasonu evde -yine- sıcaktan bunalınca kendimizi yollara attık. Uzaklara gittik bu sefer Forum İstanbul' a, taa Bayrampaşa' ya.

Bir şey almadım, H&M' den umutluydum orada bile bulamadım. Bu ara beğenemiyorum.



Pazar günü ise Nil için iki önemli şeyi aldık sonunda. Biri benim aylardır ertelediğim mama sandalyesiydi. Yerim yok diye erteleyip durdum. Aslında unnado' dan alacaktım, bekliyordum ama onlar da bir siparişte kullanılabilecek hediye çekini 3' e düşürünce bir esprisi kalmadı oradan almanın. Biz de gittik paşa paşa Chicco' nun Polly' sini aldık. Joker' de şu an %20 indirimli satılıyormuş, ihtiyacı olanlara tavsiye ederim. Katlanınca diğer modellere göre daha küçük oluyor, o özelliğini sevdim.

İkinci almamız gereken şey ise tavan pervanesiydi. Evlenirken bizim odaya takmıştık, yazın çok rahat ediyorduk. Nil' in odasında burada anlattığım benim süslediğim avize vardı ama "estetik mi işlev mi" nin sorusu benim için hep "işlev" olduğundan onu söktük yerine aldığımız pervaneyi takacağız. İnşallah artık geceleri rahat uyuyacak. (Bir sitede oturduğum için maalesef klima takamıyoruz bu arada, böyle şeylerle çözmeye çalışıyoruz :(

Nil' in dış kaşıma işleri tam gaz devam ediyor. Alttaki ikinci diş de çıktı sayılır artık. Diş kaşıma zımbırtıları kesmiyor bazen, ne bulsa onu atıyor ağzına. Ben baştan beri çok pimpirikli bir anne olmamaya çalıştım, o yüzden biraz da mikroplarla tanışmasında fayda olduğunu düşünüyorum :)

Çarşamba, Temmuz 01, 2009

Bihter Gözlükleri ve Yeni Saç Rengim



Geçenlerde Cindrella'nın blogunda yazdığı bu yazıyı okuyunca ve dün akşam da Aşk-ı Memnu' nun final bölümünü tekrar izleyince çekmeceden büyük gözlüklerimi çıkarmanın vakti gelmiştir dedim. Benim ki H&M, hediye gelmişti bir süre önce. ( Bu arada ben H&M' i ilk bundan yedi sene kadar önce kızkıza yaptığımız Viyana seyahatimde keşfettiğim için Almanca okuyorum (ha und em) ama çoğunluğun İngilizce (eyç en em) okuduğunu bildiğim için kendimi garip hissediyorum)



Bugünkü kombin sadece rahat, başka bir özelliği yok. Son anda bir kemer ekledim, daha iyi oldu.

Kum rengi Tshirt - Cuma Pazarı (2 TL! )

Beyaz pantolon - Mango ( eski )

Siyah parmak arası terlik - İnci (eski)

Siyah kemer - Peacocks (eski)

Bir de dün Twitter'a yazmıştım; bilmiyorum dikkatinizi çekti mi, artık sarı röflelerim yok. Sadece röfle olan kısımları Koleston' un Cappucino rengine boyattım. Şimdilik baya koyu, yıkadıkça çok açılacakmış kuaför öyle dedi. Bu arada kuaförüm benden cesaretli çıktı, "bundan da sıkılırsan yine platin röfle yaparız " dedi. Ne diyeceğimi bilemedim, "o zaman saçım kalmaz" dedim, "kalır hala iyi durumu" dedi. Yine de kendisine çok inanmadım.

Bu arada saç maceramı beni uzun zamandır okuyanlar daha iyi biliyordur, geçen sene sarı saçın makyajını beceremiyorum diyerek koyu tonlara geçiş yapmıştım, bu yazımda var. Bu seneki bahanem de aynı aslında. Kırmızı ruj sürmek istiyorum ama sarı saçla birleşince pek hoş gözükmüyorlar. Veya hem seyrek olan kaşlarımı doldurup hem de gözlerimi simsiyah boyamak istiyorum o da sarı saçla uyum sağlamıyor.

Neyse şimdiki halim bu, nasıl olmuş? (babaanne fönünü saymazsak tabi, hiç sevmiyorum fönlü saçı yaa)