Dünkü fena hastalığımdan sonra bugün çok daha iyiyim. Üç gün önce hafif bir boğaz ağrısıyla uyanmıştım, ilerleyen saatlerde azalınca çok da önemsemedim. Dün sabah resmen her tarafım dökülüyordu, gece de nefes alamadığım için uyuyamamıştım. Eşim eğitimde, annem yazlıkta, kayınvalidemin de o gün misafiri vardı. Komşuları da rahatsız etmek istemedim, Nil' le zar zor toparlanıp hastaneye gittim. Bademcik ameliyatı olmuş, mikrop alan herkes gibi faranjit olmuşum. Ama ses tellerine de gitmiş, konuşamıyordum zaten. Neyse, bir dünya ilaç yazdı doktor. Eve nasıl gelebildim hiç bilmiyorum, bir dünya terslik üst üste. Tabii ki evde dinlenemedim, en son koltukta uzanırken Nil kafamın üzerinde atçılık oynuyordu. Toplandım, kayınvalideme gittim akşam üstü.
Ve çok şükür bugün iyiyim, hatta yeni ürünler bile hazırladım.
Hasta olmadan önceki gün Nil' le çıkarken iki sene önce yine terzimle hazırladığımız pembe elbiseyi giydim. Kumaşı tülbent tarzı çok ince bir kumaş olduğu için eteklerini üç kat çalışmıştım, böylece jüpon falan giymeye gerek kalmıyor.
Bunu ilk giydiğimde bu yazımdaki Philips etkinliğine katılmıştım, sanırım katıldığım son etkinlik oldu. Hamilelik, Nil derken bazılarına gerçekten gitmeyi istesem de hep bir aksilik çıkıyor hiçbirine gidemiyorum.
O günü çok net hatırlıyorum, çünkü orada iki aylık hamileydim ve tek mide bulantısı yaşadığım gündü. Oradan çıkıp bir arkadaşımıza mangal partisine gitmiştik, etleri görmeye bile dayanamamıştım. Bir daha da olmadı zaten öyle bir şey :) Hey gidi günler...
Aynı elbiseyi giydiğim gün yanımda bu duracell tavşanı var artık :)) Ve tabii saçının uzaması sebebiyle geçtiğimiz üç fıskiye modeli..