Pazartesi, Ocak 30, 2012

Deri Kollu Bluz ve İnternet Anneleri Buluşması



Bir önceki yazımda bitmiş halini yayınladığım bluzumu dün giymiştim. Soğuk havalar için ideal bir bluz oldu.

Nil' in bu yeleğinde kullandığım kumaşı son parçasına kadar kullandım diyebilirim. Bir tshirt ümü kumaşın üzerine koyup düşük kollu bir modelde biçtim. Kumaşımın azlığından dolayı ön ortayı dikişli yaptım, ve bir fermuar ekledim. İnce bir suni deriden kolları yapıp kumaşa ekledim. Yaka için başka bir penye kumaştan pervaz kesip öyle çevirdim. Deri kolların bitişini ise yapıştırarak yaptım.

Alttaki fotoğrafları çeken Nesli' ye teşekkürler.




Aslında gruplar konusunda hiç iyi değilim, takip edemiyorum. Buluşmalar konusunda da öyle, şansa hep bir işim çıkar, katılamam. Bu pazarki buluşmaya azmettim, katıldım. Nil' in yaşıtı yalnızca bir bebek olsa da diğerleriyle anlaşabileceğini düşündüm, öyle de oldu.

Nil her yabancı ortama girdiğinde yaptığı gibi ilk yarım saat kadar gözlem yaptı. Oyunlara ve oyuncaklara uzaktan baktı. Sonra yavaş yavaş ablaların saçlarına cici yapmaya ve oyunlara hafiften dahil olmaya başladı. Arabalar ve tamir aletleriyle oynamayı seçti. En son çocuklarla grup oyununa bile dahil oldu grubun en küçüğü olduğu için henüz çok anlamasa da :)


Nil ancak hafta sonları anneanne, babaanne ve diğer akrabaları görebildiği için başka insanlarla iletişimi için benim bir çaba harcamam gerekiyor diye düşünüyorum.(Aslında çağımız ne kötü değil mi, çocuk sosyalleşsin diye böyle ayarlamalar yapmak gerekiyor, yoksa çocuk dört duvar arasında büyüyor) Şu an için Nil yeniliklere, yeni insan ve ortamlara açık bir çocuk izlenimi veriyor. Ama biraz daha büyüyünce nasıl olur bilmiyorum. O yüzden çocukları bir araya getirmek herkes gibi bizim için de çok yararlı oluyor.

Bu buluşmanın fikir annesi ve ev sahibi Tanya' ya, gelen Ebrar, Hande, Berrin, Deniz, Esra ve Nesli' ye teşekkür ediyorum. Bütün minikleri de teker teker kocaman öpüyorum :))

Son Üç Parça



Geçtiğimiz hafta bitirdiğim üç parça :

1. Bahsettiğim deri kollu bluzu diktim hatta dün giydim bile.

2. Nil' e çok küçükken diktiğim kürk yelekten bir tane daha diktim, bunu da iki kere giydi geçen hafta.

3. Haki yeşil-siyah çizgili penyeden düz dar bir etek diktim, bu giyilmeyi bekliyor.

(Hiçbirinin kalıbı yok, o yüzden şu kalıp diye gösteremiyorum bu seferlik)

Cumartesi, Ocak 28, 2012

İlk Ayakkabılar



Nil yazdığım gibi bir süredir kendi başına adımlar atıyordu. Önce bir adım, sonraları dört-beş, şimdi kaptırırsa on adıma kadar çıkıyor. Böyle olunca da bir ayakkabı almak şart oldu. Aslında tam yürüyene kadar da bekleyebilirdim ama dışarıda da yürümek istediği için ilk ayakkabılarını aldık. (Hatta aynı konuyu geçenlerde bir arkadaşımla konuşmuştuk, bahara kadar sabretsek diye :))

Evin içinde de uzun süredir Bobux' un deri patiklerini giydiriyordum, unnado' dan almıştım uzun süre önce. Çok yumuşak, topik ayaklarına rahatça oluyor ve parkelerde kaymıyor. Kumaş patiklerin altı pıt pıtlı olsa bile onlarla çok kayıyordu. Ama bu deri patiklerle dışarıda yere basması mümkün değil çünkü çok inceler.

Doktorumuza da danışarak, yeterince yumuşak (ikiye katlanabilecek kadar) ama tabanı yere basabilecek kadar kalın olan ve bileğini tutan bir ayakkabı aradık. Joker' de şu anda %50 indirimde olan Kickers' ın cırtcırtlı botlarından aldık. Burnu oldukça geniş, rahat giydiriliyor (ki bu en önemlisi bence) ve rahat yürüyebiliyor. En azından Nil rahatça adım atıyor. İhtiyacı olanlar bir baksın derim.



Bunlar en küçüğü, yani 20 numarası. Çok az büyük aslında (yarım numara gibi sanki) ama daha küçüğü yok ve olsa da onu çok az giyebilirdi diye düşünüyorum. Bu ayakkabıların haricinde limango' daki bir kampanyadan i-walk almıştım. (e-bebek' te de satılıyor) Bobux' un dışarıda giyilebilecek versiyonu, yumuşacık ve rahat o da. Mesela onlarda 19 numara oluyor, almayı düşünürseniz aklınızda olsun kalıpları büyük.

Bir de iki yaş ve üzeri kız anneleri kışlık bot bakıyorsanız lütfen kızınıza bundan alın, ben alamadım küçüğü yoktu ama büyük numaraları var. Açıp fotoğrafına bakıyorum devamlı :)

Cuma, Ocak 27, 2012

Etek Dikişi Videoları



Bu yazımda bahsettiğim yeni dikiş videoları da yayına girdi. Bu sefer önde iki pensi olan, arkası parçalı ve arka ortadan fermuarlı diz boyunda bir kalem etek diktim. Kullandığım kumaş kadife tarzıydı ama kötü bir kadifeydi sanırım dikerken her yer battı, zaten videolarda da gözüküyor. Sonuçta benim Şükufe' ye hafif dar gelen 36-38 beden arasında bir etek çıktı ortaya.

Dikişle alakası olmayanlar da sesimi dinleyip uyumak için açabilirler, izlerken benim uykum geldi de sesimden :))


Kuşlu Şal ve Bileklikler


Bazı günler bileğime ne varsa takmak geliyor içimden ama işte bu kadarla sınırlı kalıyorum. Bir buçuk senedir falan nazar boncuklu olanı hiç çıkarmıyorum, hamileyken almıştım. Diğer kar taneli ve mine kelebekli olanı yaptırmıştım, onlar da baya eski. İpli melek kanadını birkaç ay önce aldım, Nayad Bal.

Diğer bileğimdeki beyaz altın kelepçe gibi kapanan bileklik düğünde gelen hediyelerdendi, saatim de öyle. Saat Arabistan' dan gelmişti, setin içindeki erkek saatiydi :) Kuşlu şalı Koton' dan almıştım, o yeni bir tek.

Bir de bu ara en çok giydiğim hırkam, burada yapımını anlatmıştım.

Siyah Deri Kollar



1. Closed

2. Acne (image source/ fotoğraf kaynağı)

3. American Retro

Deri kollar aslında yeni değil, Burberry' nin deri kollu trenchcoat' uyla öncülerinden olduğu geçen senenin trendlerinden. Ama işte moda bloglarında, hazır giyimde yer alması çok da yeni sayılmaz. Ben de bir süredir sadece gördüğüm fotoğraflarla yetiniyordum. Geçenlerde saks mavi kumaş ve kahverengi deri kollarla yapılmış bir tuniği de bir tanıdığım giymişti.

Evdeki kumaşlara bakınca da aklıma şöyle bir şey geldi :



Ama daha karar veremedim, çizdiğim gibi reglan kollu mu olsa yoksa düşük kollu bir modele deri kollar eklesem..

 

Perşembe, Ocak 26, 2012

Asimetrik Etek Kalıbı ve Yapımı



Geçen seferki anvelop görünümlü asimetrik etekten sonra bu sefer de normal asimetrik eteği denedim. Hatta hazır istediğim gibi bürümcük şifon bulmuşken iki tane aldım ve aynı şekilde biçtim. Bürümcük şifonlar naylon şifonlara göre daha az buruşuyorlar, o yüzden seviyorum.

Kesimi kumaşları alır almaz gittiğim terzimde yaptım. Nil' i kesim masasının üzerine oturttum kocaman masaya yayılıp iki kumaşı da kestim ve birinin hem etek ucuna hem de beline bebe overloğu yaptırdım. Diğerinin ucunu evde zigzag dikişle bitirdim, kalan bel dikişini de evde yaptım. İki eteği önce aynı şekilde kesmiştim ama füme rengi olanı evde biraz daha düzelttiğim için arkaya dökülüşü daha iyi oldu, onun ölçülerini veriyorum.



Yine ölçüleri kendi ölçülerinize göre ayarlamanız gerekebilir. Bel kısmı birçok kişiye uyacaktır, ön ve arka uzunlukları kontrol etmeniz yeterli olur.
Eğer asimetrik değil de normal kloş eteğin yapımını arıyorsanız daha önce anlatmıştım, buraya bakabilirsiniz.

Çarşamba, Ocak 25, 2012

Boo vs. Nilpotcan



Geçen gün Nil' in saçını iki yandan toplayıp fotoğrafını çekmiştim. Bu hali bir çizgi film karakterine çok benzedi ama kime, kime.. Sonunda bugün twitter' daki arkadaşların yardımıyla bulduk. Monters, Inc. (Canavarlar) animasyon filmindeki Boo' ya benzedi :))
Güzel filmdi, animasyon sevenlere tavsiye ederim.

Salı, Ocak 24, 2012

Puanlı Asimetrik Etek ve Kalıbı

Bir asimetrik etek furyasıdır gidiyor mağazalarda. Kışın bordo, lacivert ve siyah renkleri her yerde vardı. Zara yeni sezonda da bu tarz eteklerin pastel renklerinden koyuyor, gördüm.

Yabancı bloggerlar arasında da bu tarz etekleri/elbiseleri tercih eden çok var, hepsi de buradan alıyorlar. Önü kısa arkası uzun şifon etekler kadar anvelop görünümlü versiyonlar da oldukça revaçta. Ben de önce bu anvelop görünümlü olanı denemek istedim.
 Normal olanı da en kısa sürede yapıp kalıbını ve ölçülerini yayınlayacağım.


Resmin büyük hali için tıklayın.

Bu şekilde bir kalıp çıkardım. İşin özünde aslında kloş etek kalıbı var, tam kloş etek kalıbıyla biraz oynuyorsunuz o kadar. Öndeki anvelop görüntüyü verebilmek için kumaşı biçtikten sonra açıp orta noktaları birleşecek şekilde ön parçaları birbirine bindirmeniz gerekiyor. Hatta bel bandını takmadan önce bu kısmı dikerseniz iyi olur. Sonrasında eteğin beline, arka orta dikişini çektiğiniz bel bandını takıyorsunuz. Astarı da bel bandının diğer uzun kenarına dikip lastik taktığınızda eteğiniz hazır oluyor.

Üstte şöyle duruyor :



  • İlk denemeyi şifonla yapıp onu katlettiğim için evde bulduğum siyah üzerine puanlı tül kumaşla yaptım ama şifonun dökümü çok daha güzel duruyor.

  • Benim kullandığım ölçülerde bel çevresi aslında biraz fazla oldu, anvelop olmayanı anlatırken daha iyi bir sonuç çıkacağını düşünüyorum. Bel ölçüsünün fazla olmasının tek kötü tarafı lastik kullandığımızdan dolayı belin fazla büzgülü durması oluyor.

  • Bu eteğin arka orta ve yan dikişleri olmadığı için belini lastikli yapmak en iyi çözüm gibi gözüktü bana ama daha farklı da çalışılabilir.

  • Biçmeden önce ön ve arka ölçülerini kendinize göre değiştirebilirsiniz.


Bahsettiğim gibi en kısa zamanda da bundan dikip ölçülerini vereceğim.

Pazartesi, Ocak 23, 2012

Siyahlar



Bu haftasonu siyahlardan gittim :

1. İndirimlerden tek parça almanın gururunu yaşıyorum :) Dar olmayan, uzun olmayan düz kazak arayışım Koton' dan bu kazağı bulmamla son buldu. Aslında aklımda kırmızı vardı ama siyah da idare etti.

2. Annemden bu parçayı aldım. Kendisi 80lerde tayt üzerine giyilmek için derici arkadaşına özel yaptırılmış. Yalnız şöyle bir sorun var ki annem bunu kalçada giyiyormuş, bana ancak belde oluyor. Biraz tadilata ihtiyacı var.

3. Bir de kendim diktim. Siyah üzerine beyaz puantiyeli tül kumaştan. Anvelop görünümlü asimetrik etek.

Cuma, Ocak 20, 2012

Kürk Yakalı Kısa Manto



Aslında bir süre önce koyu yeşil kaşmirden şal yakası kürk olan bir manto biçmiştim ama onun dikişini bitiremeden Burda' nın eski sayılarında bambaşka bir model beğendim. Bu Ocak 2011 sayısından 118 numaralı model.(buradan inceleyebilirsiniz) Robadan büzgülü, bebe yakalı, truvakar kollu çok zor olmayan bir model. Manto denemelerim genelde başarısızlıkla sonuçlanmıştı, dolabın köşesinde kalmışlardı dikildikten sonra. Ama bunu diktikten sonra da beğendim, düzgün oldu gibi.
Model olarak biraz 50lileri anımsattı bana, iyice o moda sokmak için bebe yakasını biraz büyütüp kısa tüylü gri suni kürkle yaptım. Daha da büyütmek gerekirmiş aslında. Kol boyunu önce uzun yapacaktım ama truvakar kolun nostaljik görünümü bu modele daha çok yakıştı. Manto tek başına biraz eski görünümlü olsa da o şekilde kullanmadım giyerken.

Siyah uzun eldivenleri kendim süslemiştim, bu yazımda vardı. Deri pantolon Batik' ten, botlar Shoetek.



Mantonun dikişini bitirip de düğme kısmına gelince bir türlü istediğim gibi bir düğme bulamadım evde, sonunda aynı kumaştan kaplama düğmeler kullandım. Kumaş kaplı düğme yapımını bu yazımda anlatmıştım. Modelde aslında düğmeler göstermelik, dört düğme dikilmiş ama çıtçıtla kapanıyor. Ben onun yerine ilikli yaptım. Astarı için ipek saten, gövde kumaşı için yünlü kullandım. Her zamanki gibi bu model için de Burda' nın açıklamaları çok kötüydü, astarlamayı bilmesem dergideki tariflerle yapmam mümkün değildi. Temel olarak niye anlatamıyorlar Burda' da anlamıyorum. Hiç astarlı ceket, manto gibi şeyler dikmemiş insanlar için sadece Burda' ya bakıp dikmeye çalışmak işkence.



Aslında normalde Nil' le iki günde bir manto dikmem çok zordu ama eşim yurtdışındaydı, vaktim vardı. Gündüz de on-on beşer dakikalık periyotlarda ve Nil uyurken bana kalan vakitlerde diktim.

Çarşamba, Ocak 18, 2012

Golden Rose Liquid Powder Mineral Foundation



Şans eseri yaz sonunda aldığım ve çok memnun kaldığım bir ürün bu. Yaz sonu olduğu için hafif bronz olan cildime uygun olan 08 numarasını almıştım ilk olarak ama hemen koyu gelmeye başladı, kullanamaz oldum. Sonra 06 numarasını aldım (07 numarası kalmadığı için satıcı arkadaş onu sattı diyeyim), o da bazen açık geliyordu. Sonunda geçenlerde indirimi vardı, tam rengim olan 07 numarasını aldım.

Normal fiyatı 21.50 tl ama indirimde 18 liraya düşmüştü. Online satış sitesinde burada var.

Şimdi 06 ve 07 numaralarını karıştırarak kullanıyorum. Yani elimde ardışık numaralı üç tane aynı fondötenden var gereksiz yere :)
Bu ürün sanırım içeriğindeki çinkodan dolayı bana iyi geldi. Daha önce defalarca yazmıştım, hamilelikte çıkan ve sonrasında geçmeyen rosacea problemim var cildimde. Antibiyotik kullanmam gerekiyor ama emzirme dönemi bitene kadar kullanamayacağım için doktorların yapabileceği pek birşey kalmıyor. Ben de kendi üzerimde deneyler yaparak neyin iyi gelip neyin iyi gelmediğini anlamaya çalışıyorum. İyi gelenler : çay ağacı yağı, aynısefa kremi, çinko içerikli pişik kremleri / kötü gelenler :sıcak, güneş, uykusuzluk ve stres.

Fondöten ve pudrada da mineral ürün tercih etmeye çalışıyordum zaten, bunu da denemek istedim. Birkaç seferdir de sürdükten sonra makyajımı temizlesem bile kırmızılıkları azalttığını gördüm. Bu tarz sorunları olmayan için de uygun fiyatlı bir mineral fondöten diye düşünüyorum. Daha önce de youngblood ve jane iredale likit fondötenlerini denemiştim. Ama onların kapatıcılığı inanılmaz az, renkli nemlendirici kadar diyebilirim. Toz mineral fondötenlerde de i.d. ve everyday minerals denedim ama onlar da cildim kuru olduğu için uygun olmadı. Golden Rose' unki de diğer mineral ürünler gibi kokusuz, talk ve paraben içermiyor.

Ürün açıklamasında da şöyle yazıyor :
Liquid Powder Mineral Foundation
Kalıcı ve suya dayanıklı bir yapıya sahiptir. Hafif ve uygulaması kolay yapısıyla pürüzsüz bir görünüm sağlar. Doğada bulunan çeşitli minerallerin karışımı ile elde edilen bu fondöten; çinko oksit, mika, silika, kaolin, çinko-demir karışımı, manganez ve magnezyum gibi mineraller içermektedir. Formülün içeriğinde ki Jojoba Oil, Macadamia Nut Oil, Olive Squalene gibi yağlar cildi yumuşatır ve nemlendirir, Shea Butter ise derin koruma sağlar, cildi nemlendirir ve pürüzsüz, doğal bir görünüm sağlar. A ve E Vitaminleri cildi yaşlanma etkilerine, SPF15 ise cildi güneşin zararlı etkilerine karşı korur.

Yalnız ambalajıyla ilgili tek bir kötü eleştirim var o da renk numaralarının tüp yerine kapağındaki etikette yazıyor oluşu. Çocuklu bir evde bunların kapakları kaybolabiliyor ve farklı renklerde aynısından olduğu için de kullanım öncesi test etmek gerekebiliyor. Belki sadece bana özgü bir durumdur, bilmiyorum :) Gerçi çözümü kolay fotoğrafta da görüldüğü gibi; numarasını ambalajın üzerine yazıyorsunuz, o kadar :))

Salı, Ocak 17, 2012

Dün, yeni çekim



Uzman tv' den geçen haftalarda yine aramışlardı, son yaptığımız elbise dikişi videoları çok izlendiği için yeni bir çekim ayarladık. Dikiş konusunda internette Türkçe kaynak maalesef çok az, o yüzden arşiv için bu videolar çok iyi oluyor diye düşünüyorum.

Dün çekimi yaptık. Uzman tv' yle yaptığımız çekimlerde zamansızlıktan hiç süslenememiştim, bu sefer biraz makyaj yapıp saçımı başımı düzelttim :)  Siyah bluz şu ana kadar online alışverişte aldığım en iyi parça bence, uzun kollu önü penye arkası şifon bir tunik. Etek ucu yuvarlak geliyor ve iki yandan yırtmacı var. Trendyol' daki chance kampanyasından almıştım geçenlerde.

Kolyeyi çok uzun zaman önce yapmıştım.



Bizim küçük salona iki ışık bir de kamera yerleşince aslında o kadar sıkışık oluyor ki, iyi ki o hava videolarda gözükmüyor. Bir de ışıklar sağolsun evin içini hemen 25 dereceye çıkarıveriyor :)  Videolar yine kısa kısa olacak ama tüm çekimin dört saat sürdüğünü söylemem lazım. Ama sonucun yine izleyicilere yararlı olacağını düşünüyorum.

Bu süre içinde Nil babaannesindeydi, işim bittiğinde koşa koşa almaya gittim. İlk defa beni görünce sıkı sıkı sarıldı bana. Çocuk sahibi olmak çok garip bir şey...

Neyse, bu da videolar montajlanana kadar ne diktiğimin ipucu :

Baykuş Bebek Şapkası



Bir önceki yazımda belirttiğim gibi Nil' in yeni şapkasını nasıl diktiğimi anlatıyorum. Bu arada hala "bebek" diyorum ama bir yaşından sonra artık oyun çocuğu dönemine giriyorlar teknik olarak. Neyse ben sanırım iki yaşına kadar bebek diyeceğim, hemen çocuk olmasın :)

Bu baykuş şekilli şapkaları tığ işi örgü şeklinde baya önce etsy' de görmüştüm. Geçen gün de unnado' daki orange idea kampanyasında tığ işi olanlardan vardı. Tığ işinden hiç anlamadığım için bunun benzerini dikerek yapmak istedim.

Öncelikle kullandığım malzemeler :




  • Kalıp (aşağıda fotoğrafı var)

  • astar (penye tarzı bir kumaş kullandım)

  • polar kumaş ( polar konusunda tereddütlerim vardı, bebekler için tavsiye edilmediğini okumuştum. Hatta bir yaşına kadar Nil' in hiçbir kıyafetinde ve aksesuarında kullanmadım desem yeridir. Yeni yeni kullanıyorum biraz büyüdü diye)

  •  keçe (süsleme için)




Gövde için 4 parça  kullandım. Ön ve arka parçalar aslında aynı ama ben araya renk katmak istediğim için önü iki parçalı olarak çalıştım. Kalıplar yaklaşık olarak böyle, kendi çocuğunuzun ölçülerine göre ayarlayabilirsiniz. Bilgisayarı yenilediğimiz için programlar kayboldu, autocad' i tekrar yüklemediğim için çizemiyorum maalesef :(

Pazartesi, Ocak 16, 2012

Kar Sonrası



Cumartesi İstanbul' a kışın ilk karı yağdı. Biz biraz yüksekte olduğumuz için de bahçeler falan tuttu. Nil' i cumartesi günü beş dakikalığına çıkardım hemen kar görsün diye, hem de yeni yaptığım şapkasını fotoğrafladım. Ama o bir sonraki yazıda :)

Bu yazıdakiler dün eşimin çektiği kar sonrasında gezinti fotoğrafları.

İki sene önce diktiğim suni kürk şapkamı hala çok seviyorum.



 

Cuma, Ocak 13, 2012

Neon Fermuarlı Bebek Yeleği Dikişi



Gri penye üzerine polar sıvamalı kumaşı (inşallah doğru ifade edebilmişimdir) uzun zaman önce biçmiştim. Tam olarak zımbalı bebek tshirt ü yaptığım zaman siyah çelik örme trikoyla beraber bu gri kumaşı da aynı şekilde kesmiştim. Ama benim birçok yaptığım şey gibi uzun süre masanın bir kenarında bekledi.

Sonunda dün elime alıp önce omuz dikişlerini yaptım. Sonra hiç ön ortayı kesmeden üzerine neon pembe açılan fermuarı iğneledim ve kenarlarını diktim. Fermuar dikişi bittikten sonra kumaşın arkasını çevirip ön ortayı kestim. Böylece fermuar kaymadan dümdüz şekilde duruyor, aklınızda olsun. Kumaş atmayacağı için aslında başka işleme gerek yoktu ama ben fermuara takılmasın diye payları geriye katlayıp tutturdum.



Yaka ve kolları çevirmek için kumaştan enine şeritler kesmiştim onu kullandım. Eğer kumaşınız esnek değilse verev şeritler kullanmanız gerekir. Yaka kısmında bandı hafif dışarı döndürüp biyeli gibi bir görünüm verdim, kollarda ise tamamen içe katlayıp baskıları elde yaptım. Yaka kısmını yükseltmemin bir sebebi de fermuar bitişini kumaşla kapatmaktı; bebek cildi çok hassas biliyorsunuz, fermuar dişleri hemen tahriş ediyor. Etek ucunu ise kıvırıp yine elde bastırdım. Kumaş kalın olduğu için el baskısı kolay oldu.

Sonraki işlem Nil' e giydirebilme :



Neyse ki fermuarı da çekebildik, hazırız :



 

Çarşamba, Ocak 11, 2012

Optimum' da Inglot



Geçen gün gezinirken Optimum alışveriş merkezinde Park Bravo' nun içine açılan Inglot' u gördüm. Hatta o akşam twitterda da paylaşmıştım. Kuruduğu için attığım siyah eyelinerlarımdan sonra bir jel eyeliner istiyordum, bir tek onu aldım. Üç ürün alımına %30 indirim yapıyorlar, aklınızda olsun.

Siyah jel eyeliner no 77


Daha önce 82 numarasını yazmıştım burada.

Bugünkü Misafirler, Fotoğraflanan Adımlar



Bugün misafirlerimiz vardı. Defne' yle annesi mordolap geldiler bize. Uzun zamandır Nil ve Defne kaynaşsınlar, biz de iki çift laf edelim diye çağırmayı istiyordum ama ancak fırsat bulabildim. Daha önce de yazmıştım çevremizde Nil' in yaşıtı neredeyse yok, en akranı Defne.

Nil' le onlara yemekler hazırladık. Pufidik poğaçalar (zeytinli ve lorlu) ve yazdan kalma börülce salatası yaptım. Kayınvalidem börülceleri buzluğa atmam için vermişti yaz sonunda, arada çıkarıp salatasını yapıyorum iyi oluyor. Bir de tatlımız vardı ama onu fotoğraflamamışım.

Bizim bebekler poğaçaları götürdüler. Arada bir hamur işinden zarar gelmez :)



Bizim hanımefendilerin tahtları. Bir normal mama sandalyesi, bir de benim diktiğim kumaş mama sandalyesi. (Burada nasıl yaptığımı anlatmıştım) Çok uzun süre oturmadılar tabii ki.

Bugün sonunda Nil' in adımlarını fotoğraflayabildim. İlk kendi başına adım attığından beri (iki-üç haftadır) fotoğraflamaya çalışıyordum ama fotoğraf makinesine heyecanlandığı için bir an önce ulaşma yolu olarak emeklemeyi seçiyordu. Sonunda bugün adımları kayda geçti :)

Salı, Ocak 10, 2012

Taçlı Etiket Çizimi

Doğumgünü için bilgisayarda çizim çalışmalarını yaparken bittiğinde yayınlayacağımı söylemiştim. Bunlar benim kendi kendime yaptığım (üniversiteden kalan photoshop bilgimle) acemice tasarımlar, internette bu şekilde hazır olarak bulmak pek mümkün değil. O yüzden işe yarayacağını düşünüyorum.

Buyrun, tepe tepe indirip kullanın :)

kahküllü nil ve incileme

image

Nil' in saçları pırasa gibi olduğu için tokalar pek tutmuyor. Uzayınca da artık gözünün içine girmeye başlamıştı.
Geçen akşamki banyosunda hafif kırptık, gözüne  girmiyor artık.

image
Bir de inci boncuk işlemeye takıldım bu ara. Bir hırkama işlemiştim geçenlerde şimdi de gömlek yakasına işliyorum.

Pazartesi, Ocak 09, 2012

Nil 1.Yaş Doğumgünü Süslemeleri

Nil' in doğumgünü için hazırlıklara ilk olarak kişi sayısını belirlemekle başladık. İlk doğumgünü olacağı için bütün akraba ve arkadaşları çağırmamız gerekiyordu. Kabaca bir hesapla kişi sayımız 50 kişiyi geçince eve sığamayacağınızı anlayıp dışarıda yapmaya karar verdik. İki hafta kadar önce de sitenin içinde bulunan cafeyi bu iş için ayarladık. Yemek ve pasta işini de onlar halledecekti, ama yine Türk mantığıyla olaya baktığımızdan "aman birkaç çeşit daha olsun" diye biz de yemek hazırlamaya karar verdik.

Süslemeler için aklımda bir şeyler vardı, burada yazmıştım. Ama bunları kendim nasıl yaparım bilmiyordum. Ben tam böyle düşünürken okuyucum olan origamisan Nihal hanımdan bir mail aldım. Nil' in doğumgünü süslerini hediye etmek istediklerini söylüyordu, böylece yazışmaya başladık. Ben ona yaptığım çalışmadan ve aklımdakilerden bahsettim, o da daha önce yaptıklarını anlattı. Açıkçası ben bu işin işleyişini bilmediğim için sadece bir görsel belirleyip onu bastırmak gibi algılamıştım süslemelerde kullanılacak şeklini ama Nihal hanım ellerindeki kesim makinelerini kullanarak çok daha farklı şeyler yapabileceklerini anlattı. Böylece renklerimizi (pembe ve yeşil) ve temamızı (taç) belirleyip ona göre ilerledik.
Bu arada Nihal hanım' dan sonra yine süslemeleri yapmayı teklif eden iki okuyucum daha vardı, onlara da yine teşekkür ediyorum.



Böylece perşembe günü üç koli halinde süslemeler elime ulaştı. Tabii ki önce Nil' in kontrolünden geçti. Kolilerde çoğu malzeme demonte şekildeydi. Özellikle kağıt ponponlar zarar görmemesi için katlı halde gönderildi. Peçetelikler için uygun peçeteleri Ikea' da buldum, doğumgününden önce onları evde hazırladım.



Favori süsleme ürünüm olan kağıt ponponların tek handikapı açılmasının çok uzun sürmesiydi. Mekanda da süslemek için yalnızca yarım saatimiz vardı. Böyle olunca annemleri, kayınvalidemleri falan erken çağırdım. Trafikten annemler gecikti, baya zorlandık. Ponponların bir kısmını açsak da hepsini açacak vakit bulamadık maalesef. Neyse yine de güzel bir görüntü oldu sadece ponponlarla bile.



Bunun dışında taç zincirler ve birkaç köşe için hazırlanan yazılar vardı. Mekan kış bahçesi olduğu için duvar yerine camlara asmamız gerekti, sadece bant tutmadığı için hamur yapışkanlarla biraz kötü bir görüntü oldu maalesef. Yazılardan biri buydu, bunu yemeklerin geleceği açık büfenin üzerine astık. Bunun dışında karşılama, hediye ve fotoğraf köşeleri için de bu tarz yazılar hazırlamışlardı. Fotoğrafta arkada kapı girişinde görülen flu şey ise afiş, o da yönlendirme için yapıldı.



Yemekler dediğim gibi mekanın yaptıklarıydı, onlara ek olarak babaannemiz bisküvi, ben de yeşil ve pembe süslemeli cupcake yaptım. Yemek kartlarını da bana boş olarak hazırladılar, içine yemek isimlerini kendim yazdım. Büfenin üzerine küçük kağıt ponponlar koyduk.



Peçetelikler taç şeklinde kesilmiş kesilmiş rulo ve benim çalışmanın basıldığı kartlardan oluşuyordu. Dediğim gibi bunları evde peçetelere sarıp mekana taşıdım, servisleri masalara açtılar.



Önünde fotoğraf çekilecek yeri baştan ayırdık. Bunun için taç zincirler, küçük ponponlar ve harfler kullandık. Şansımıza hava çok karanlıktı, fotoğraflar istediğimiz gibi değil tam olarak.



Pastayı mekan hazırladı yine, benim çalışmamı pastanın üzerine bastılar.  Henüz Nil küçük olduğu için öyle şeker hamurlu, çizgi film karakterli bir pasta tercih etmedim. Sanırım seneye kendi istediği gibi bir şey olacak :)

Hediye köşesi ise bence çocuk doğumgünlerinde olması gereken bir şey. Bir çocuğa gelen hediyeler diğer çocukları üzebiliyor, herkes gidince açmakta fayda var diye düşünüyorum. O bölüm bu fotoğrafın sağında kalan bölüm. Bir sehpanın üzerine herkes hediyeleri bıraktı. Duvara da " Nil'in hediyeleri" yazdık.

Süsleme işi başta da belirttiğim gibi yetişmeyince o telaşla ancak bu kadar fotoğraf çekebilmişiz, eşim de sağolsun video çekme derdine düşüp detayları pek fotoğraflamamış. Ama genel olarak origamisan' ın ürünleri ve sonuç hakkında bir fikir verdiğini düşünüyorum. Kendilerine emekleri için çok teşekkür ediyorum.